Sendikaların görüşleri doğrultusunda Bakanlar Kurulu’nda görüşülecek taşeron işçi sorunuyla ilgili bazı taşeron işçilerine kadro verilecek. Taşeron işçiler konusunda atılacak adımları aşağıda maddeler halinde özetliyoruz: 1)Taşeron olarak asıl işi yapanlar kadroya geçirilecek ancakyardımcı işleri yapanlar BağımsızDenetci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Zeki YILDIZ. Liderliğinde Büromuz, 30 Yıllık deneyim ve birikimi sayesinde yetiştirdiği Uzman Kadroları ile Küçükyalı Çınar Mahallesi Bağdat Cad. Çağdaş Apt. B Blok No: 175 (Rezzan Has Sok No:3) Daire 42 Maltepe/İSTANBUL adresinde faaliyet göstermekteyiz. Taşeronbelediye çalışanlarına kadro var mı sorusunun yanıtı kafaları karıştırdı. kadro varmı diyosun ya Allah aşkına kadro madro yok.hiçbiryere kadro yok.kadrodan kasıt MemurlaraHaber, memurlar,taşeron son dakika,kit 4D işçi son dakika,memurlar biz , memurlar net, memurlar, kpss 2021, ösym, kamudan haberler, memur ilanları TYP çalışanlarına, kiralık araç şoförlerine, KİT, PTT, DSİ, orman çalışanlarına kadro verilmesi TBMM'de dile getirildi Toplum yararına program çalışanlarına, kiralık araç şoförlerine, KİT, PTT, DSİ, karayollar, hastane bilgi işlemcilerine, görüntüleme, sosyal tesis ve orman çalışanlarına kadro verilmesi TBMM genel kurulunda dile getirildi 5o6u0I. Kamu kurumlarında alt iş veren özel şirketler vasıtası ile çalışan taşeron işçiler için hükümet, Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ortak bir çalışma yürüttü ve sonunda taşeron yasası çıktı. Buna göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu tarafından yapılan açıklama ile 900 bin civarı işçiye devlet güvencesinin verildiği belirtilmişti. Taşeron işçilere kadro, mali ve sosyal haklar verildi verilmesine ama konu gündemden bir türlü düşmedi ve kadro alamayan taşeron işçilerde kadro almak istediklerini beyan etmeye başladığı gibi kadro alamayan pek çok taşeron işçi alt iş veren firmalarının devletten bundan sonra ücret alamayacağı üzerine işçileri işten çıkartmasından dolayı pek çok kişi işsiz kaldı. Hak-İş tarafından bugün önemli bir açıklama yapıldı ve kadro alamayan taşeron işçiler için çalışmanın başlatıldığını duyurdu. TÜM İŞÇİLERE KADRO VERİLECEK Mİ? Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan tarafından önemli bir açıklama yapıldı ve kadro verilmeyen taşeron işçilere de kadronun verilmesi için çalışma başlatıldığı belirtildi. Buna göre Mahmut Arslan tüm taşeron işçilerin kadro alabilmesi için mücadelenin devam edeceğini belirtti ancak resmi olarak kamu kurumlarından açıklama yapılmadığı için tüm işçilere kadronun verilip verilmeyeceğine yönelik her hangi bir bilgi bulunmuyor. Güncelleme Tarihi 25 Nisan 2018, 1332 Belediye Şirketleri için Bordro, Toplu İş Sözleşmesi ve Hakediş Yazılımı… Hepsi Bir Arada! Taşerondan Belediye Şirketlerine geçen işçilerin maaş, puantaj, bordro ve tüm toplu iş sözleşmesi haklarının hesaplamaları için Kamutech Yazılım tarafından geliştirilen “e-Belediyeİşçi” yazılımı tüm ihtiyaçlara cevap veriyor. Mahalli idarelerde, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımları kapsamında çalışan taşeron işçiler Nisan 2018’den itibaren belediye şirketlerine geçiş yaptılar. Daha önce taşeron şirketler tarafından takip edilen personel özlük, maaş bordro, puantaj, işçilik hakları ve toplu iş sözleşmelerinden kaynaklanan tüm hakların takibi, Belediye şirketlerinin ilgili muhasebe/insan kaynakları departmanlarına devroldu. Kamutech Yazılım tarafından geliştirilen ve 2015 yılından beri yüzlerce kurum ve Belediyeler tarafından tercih edilen olan KABİS “e-Belediyeİşçi” yazılımı işçi özlük, maaş, bordro, toplu iş sözleşmesi farkları ve hakediş, fatura işlemlerini entegre bir şekilde, hızla ve hatasız yürütüldüğü web tabanlı yazılım uygulamasıdır. KABİS “e-Belediyeİşçi” yazılımı ile işçi özlük işlemleri, maaş, bordro, puantaj, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan farklar ve hatta belediye şirketinin keseceği faturaya kadar tüm hesaplamalar yapılabilmekte ve ilgili raporlar hızlı ve hatasız alınabilmektedir. İşte KABİS “e-Belediyeİşçi” yazılımının öne çıkan bazı özellikleri Çok Noktada İşçi Çalıştıran Belediye Şirketleri için Web Tabanlı Eşsiz Çözüm Sistemin web tabanlı olması nedeniyle, çok noktada işçi çalıştıran, işçi sayısı fazla olan, birimlere ayrılmış yapıdaki Belediyeler için merkezi bir puantaj giriş sistemi sağlanır. Bu sayede birimler arasında farklılıklar olmadan, çok hızlı bir şekilde puantaj bilgileri oluşturulur. Maaşların ödeneceği son günde kötü sürprizler, gecikme ve hatalar yaşanmaz. Ay içinde alınan izinler, raporlar… doğru bir şekilde ilgili ayın maaşına yansıtılır. Şirket ve Belediye için “Puantör” Kullanıcısı Şirket personellerinin mesaisinin tamamını Belediyede geçirdiği için, bu işçilerin puantajlarını takip edecek Puantaör kullanıcıları oluşturulabilir. Puantör kullanıcıları şirket personeli olabileceği gibi Belediye personeli de olabilir. Bu sayede şirket personellerinin yıllık izin, sağlık raporu, bayram mesaileri, fazla çalışmaları… puantörler tarafından düzenli olarak girilebilir. Yıllık İzin, Sağlık Raporu, Doğum İzni… Uyarı ve Takipleri Puantaj cetvelinde yıllık izin girişi yapıldığında, işçinin kalan yıllık izin hakkı yoksa veya yetersiz ise sistem uyarı verir. Ayrıca sonraki aya sarkan sağlık raporlar, doğum izinleri gibi uzun süreleri puantajlar sonraki ayları kapsayacak şekilde girilebilir. Yasal mazeret izinlerinin olması gerekenden daha uzun girilmesi veya toplu iş sözleşmesine göre eksik girilmesi halinde sistem uyarı verir. Bu sayede eksik veya hatalı puantaj girişleri yapılmasının önüne geçilir. Belediye Şirketi İşçilerine Özel Maaş ve Bordro Hesaplama Belediye şirketlerinde 4857 sayılı Kanuna tabi olarak çalışan işçilerin maaş ve bordro hesaplarına uygun olarak geliştirilmiş eşsiz bir modüldür. Maaş hesaplamaları puantaj verilerine dayalı olarak gerçekleştirilir. Bu sayede yüzlerce işçinin maaş hesapları çok kısa sürede tamamlanır. Belediye Şirketi İşçileri için Toplu İş Sözleşmesi Bordrosu Belediye şirketlerinde istihdam edilen işçilerin toplu iş sözleşmesi maaş hesapları bu modül sayesinde artık çok kolay. e-BelediyePersonelyazılımının en güçlü özelliği olan ve çok fazla detay ve hesaplama kriteri içeren toplu iş sözleşmesi modülü ile TİS hesaplarını mevzuata tam uygun, hızlı ve hatasız olarak hesaplayabileceksiniz. Ayrıntıları Toplu Sözleşme ve Sendika modülümüzde bulabilirsiniz. Puantaja Dayalı Tam Otomatik Maaş Hesaplama Kamutech Yazılım tarafından geliştirilen patentli puantaj – maaş hesap yöntemi sayesinde, bordro hesapları ve maaş ödemeleri tamamen puantaj verilerine dayalı olarak gerçekleştirilir. İşçilerin maaşa esas gün sayıları, SGK prime esas gün sayıları, eksik gün sayıları, fazla mesai süreleri… gibi birçok veri puantaj cetvellerinden otomatik olarak hesaplanıp aktarılır. Bunlar toplu bordro raporu ve işçi bazında ücret pusulası raporu olarak alınabilir. Bayram Mesaileri ve Fazla Çalışma Ücretlerinin Hesaplanması İşçilerin haftalık 45 saat çalışma sürelerini aşan fazla çalışma ücretleri ile haftada 40 saat çalışan işçiler için %25 fazla ödenen, fazla sürelerle çalışma ücreti ilgili haftanın puantaj verilerine göre otomatik hesaplanmaktadır. Sistemde yılda 15,5 gün olan ulusal bayram ve genel tatil günlerine denk gelen mesailer ile hafta tatili günü yapılan çalışmalar yine otomatik olarak hesaplanmakta ve maaş bordro hesaplarına aktarılmaktadır. Ücrete Gelen Zamların Ay Ortasında veya Geriye Dönük Uygulanması İşçilere ödenecek ücretlerde esas alınan günlük zamlı yevmiye tutarı, toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ay içinde veya geriye dönük uygulanmak üzere değişebilmekte ve sonradan yapılan maaş ödemeleri için fark bordrosu çıkarılabilmektedir. İşçilerin günlük yevmiyelerine eklenen bu zamlar sisteme tarih bazında girildiği için, sadece uygulanması gereken tarih aralığında zam döneminde uygulanmaktadır. Bu sayede maaş ödenen ayın bir bölümü zamlı diğer bölümü zamsız yevmiye üzerinden hesaplanabilmektedir. Bireysel Emeklilik Sistemi Kesinti İşlemleri Bireysel Emeklilik Sistemi kapsamına giren belediye şirketi işçilerinden yapılacak BES kesintileri otomatik hesaplanır. BES sistemine katılan ve sistemden çıkan işçilerin takibi, aylık prime esas kazancın hesaplanması, BES oranı %3 veya üzerinde olan işçilerin kesinti oranı girişleri, emeklilik şirketi bilgi girişi, sözleşme bilgileri girişi, BES kesinti tutarları raporunun alınması sağlanır. İcra Kesintisi ve Takip İşlemleri İcrası olan işçilerin maaşlarından yapılacak icra kesintilerinin otomatik hesaplanır. İcra dairelerinin yazılarında kesintilerin net ücret, AGİ dahil veya hariç ücret üzerinden uygulanması gibi farklılıklar sistemde tanımlanabilir. İcra kesintisi uygulanacak toplam tutar girilir ve bu tutara ulaşıldığında kesinti otomatik durdurulur. Şu an kadar kesilen tutar ve ileriye dönük kesilecek tutarlar görülebilir. Aylık maaş dönemlerine ilişkin icra kesintileri raporu alınabilir. Nafaka ve Diğer Özel Kesinti İşlemleri İşçi ücreti üzerinden yapılacak her türlü kesinti uygulanabilir. Nafaka, kişi borcu, ücret cezası… gibi kesintiler, kesinti tipi seçildikten sonra kesintinin ne şekilde uygulanacağı sabit tutar mı?, oran mı? net üzerinden mi? AGİ dahil mi? belirtilir. Yapılacak kesintinin uygulanacağı tarih aralığı girilir. Sendika Aidatları Kesinti İşlemleri İşyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesi kapsamında, işçi sendikası tarafından belirlenen sendika aidatı kesintileri sistem tarafından otomatik hesaplanır. Sendika aidat kesintilerinde yapılan değişiklikler oran veya tutar sisteme tarihsel bazda girilebilir. Ayrıca ay içinde sendikaya üye olan veya çıkış yapan işçilerin kesintileri, üye olduğu gün sayısı üzerinden hesaplanır. İlgili maaş döneminde uygulanan sendika aidatı kesinti tutarları, aylık kesintiler raporuna detaylı olarak aktarılır. Ücret, Disiplin Cezası Kesinti İşlemleri İşyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesi veya bireysel iş sözleşmesi uyarınca işçinin İş Kanunu veya sözleşme kurallarına uymaması durumunda ücret kesme cezası uygulanabilmektedir. Uygulanacak ücret kesme cezası işçinin günlük brüt veya net ücreti üzerinden veya sabit bir tutar olarak seçilebilir. Özlük Yönetimi modülü üzerinde tanımlanan disiplin ve ceza tanımları seçildiği takdirde söz konusu kesintiler otomatik olarak uygulanabilmektedir. Aylık Kesintiler Raporunun Alınması İşçi ücretleri üzerinden yapılan kesintilerin bordro içinde takip edilmesi ve incelenmesinin zorluğu nedeniyle ilgili maaş döneminde işçi ücretlerinden yapılan kesintiler ayrı bir rapor olarak sunulmaktadır. Bu raporda kesinti yapılan işçilerin listesi, kesintinin türü, tutarı ve varsa kalan kesinti tutarları ayrıntılı olarak gösterilmektedir. Belediye Şirketi İşçileri için Toplu İş Sözleşmesi Hesaplamaları Mahalli İdare şirketlerinde çalışan işçilerin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret zamları, fark ücretleri, sosyal yardımlar, tazminatlar, ilave tediye ücretleri, ikramiyeler ve tüm mali hakları bu modül üzerinden kolaylıkla hesaplanabilmektedir. Toplu iş sözleşmesinin uygulama dönemine ilişkin veriler sisteme tanımlandıktan sonra gerekli hesaplamalar ilgili mevzuata göre hatasız olarak gerçekleştirilir. Ücret Zamları ve Mali Hakların Otomatik Hesaplanması Sistem üzerinde geliştirilen ara yüzler sayesinde son derece kapsamlı olan TİS hesaplamaları, oldukça kolay, hızlı ve hatasız şekilde gerçekleştirilmektedir. Toplu iş sözleşmelerinin doğası gereği farklı ücret grupları, pozisyon ve unvanlar için ortaya çıkacak ücret zamları ve ödemeler rahatlıkla hesap edilebilmektedir. Toplu iş sözleşmesinin ilgili maddelerine göre her ücret grubu, unvan, pozisyon tipi için ayrı ayrı tanımlanabilir ve uygulanabilir hesaplamalar mevcuttur. Ücret zamlarının dönemsel olarak örneğin ilgili ayın sadece 15 gününe veya geriye dönük uygulanabilme esnekliği mevcuttur. Çocuk Yardımı, Öğrenim Yardımı, Sendika Aidatı… İşçi Bazlı Hesaplamalar Toplu iş sözleşmesinde ödenmesi öngörülen bazı ücretler ve sosyal yardımlar için işçilerin kendine has bilgileri çocuk sayısı, çocuk yaşları, eş durumu, kendisi ve çocukların öğrenim durumu, engellilik durumu, görevi, unvanı… çeşitli kriterlere göre farklı hesaplamalar yapılabilmektedir. Toplu Sözleşme ve Sendika modülü sayesinde her işçinin kendi durumuna özel bilgileri sistem kayıtlarında çekilerek maaş ve bordro hesaplamalarında kullanılırlar. Yıllık İzinler, Sendikal İzinler ve Sosyal İzin Hakların Takibi Toplu iş sözleşmesi sadece ücret zamları açısından değil ücret dışındaki sosyal haklar açısından da işçilere imkanlar sağlamaktadır. Bunlar arasında işçilere verilecek sendikal izinler, ücretsiz izin hakkı, mazeret izin hakkı, yıllık izin sürelerinde artış, yasal izin sürelerinde artış, ihbar önel sürelerinde artış… gibi 4857 sayılı İş Kanununda tanımlanmış asgari süreleri geçen uygulamalar söz konusudur. Bu sürelerin işçi bazında takibi normal yöntemlerle oldukça güç olabilmektedir. Toplu sözleşme modülü sayesinde yukarıda belirtilen izinler ve haklar anlık olarak hatasız takip edilebilecektir. İkramiye, Denge Ödeneği Gibi Ödemeler Toplu iş sözleşmesi ile karar bağlanan ikramiye ödemeleri, denge ödeneği gibi işçilerin hak ettikleri tutarlar sistem tarafından otomatik hesaplanır. İşçilerin bu tip ödemelere ücretleri sistem tarafından hesaplanır ayrıca çalıştığı süre bakımından KIST işlem yapılacak ücreti oranlanacak işçilerin söz konusu ücretleri ise çalıştıkları sürelerle orantılı olarak otomatik hesaplanır. Fark Ücretleri ve Fark Tazminatları Ödemeleri Yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, iyileştirme ve ücret zammı yapıldıktan sonra işçinin günlük ücretinin belli bir tutarın altında kalması veya işçiye ödenen prim, tazminat, birleştirilmiş sosyal yardım, yemek ve yol yardımı gibi her türlü aylık nakdi ödemeler ile ikramiye, ilave tediye, ek ödeme, giyim yardımı gibi ödemelerin hesaplanması sonucu oluşan aylık ortalama net gelirinin belli bir tutarında altında kalması halinde ödenecek fark ücretleri ve tazminatları otomatik olarak hesaplanır. Aylık Prim ve Hizmet Bildirgesinin Otomatik Hazırlanması Aylık prim ve hizmet belgesi aktarılacak tüm sigortalı işçilerin bilgileri Sicil No, SG No, Adı, Soyadı, İlksoyadı ile e-Kamuİşçi yazılım üzerinden hesaplanan “Prime Esas Gün” “Eksik Gün” “Eksik Gün Kodu” “İşten Çıkış Kodu” “İstirahat Süresinde Çalışmıştır Bilgisi” “Hak Edilen Ücret” “Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki İstihkak Tutarı” “Prime Esas Kazanç PEK” ay içinde giriş veya çıkış yapma durumu varsa “ ve bilgisi ile birlikte XML dosyası olarak oluşturulur E-Bildirge Sayfasına XML Dosyası ile Topluca Aktarım Yapılan hesaplamalar neticesinde, ilgili döneme ait olan prim ve hizmet belgesi girişi için SGK’nın E-Bildirge sayfasına aktarılmak üzere XML formatında dosya hazırlanır. Bu sayede yüzlerce işçinin aylık prim ve hizmet belgesi girişleri çok kısa sürede ve hatasız olarak tamamlanmış olur. İşçilerin Yıllık 270 Saat Fazla Mesai, Yıllık İzin Süreleri Kontrolleri Yıl içinde girilen puantajlara bağlı olarak işçilerin kullandıkları ve kalan yıllık izin süreleri, yıllık 270 saatle sınırlı olan fazla çalışma saatleri sistem tarafından anlık olarak kontrol edilir. Ayrıca ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları, kullanılan sağlık raporları, mazeret izinleri her türlü ücretli ve ücretsiz izinlerin kullanım işçi bazında görüntülenebilir. Kıdem Tazminatı, İhbar Tazminatı Hesapları İşçilerin emekli olması veya çeşitli sebeplerle işten ayrılmaları neticelerinde kıdem tazminatı ödemesi yapılacak ise kıdeme esas hizmet süreleri, giydirilmiş brüt ücreti ayrıca toplu iş sözleşmesi nedeniyle işçiye sağlanan her türlü nakdi ve ayni menfaatlerin giydirilmiş brüt ücrete yansıtılmasına ilişkin hesaplamalar otomatik yapılır. İhbar tazminatı açısından işçinin yasal ihbar süresi şayet toplu sözleşme ile uzatılmışsa bu süreye uygun olarak hesaplanır ve ihbar tazminatı tutarı otomatik hesaplanır. Ücretsiz DEMO ve satış fiyatları hakkında bilgi almak için SATIŞ ofisimizi arayabilirsiniz. 0312 484 31 18 pbx satis Belediye Şirketlerine Geçecek Taşeron İşçilerin İlave Tediyeleri Halil MEMİŞ Son günlerde 696 sayılı KHK ile belediye şirketlerine devredilecek işçilerle ilgili bir çok husus merak konusu olmaya devam ediyor. Bunlardan birisi de, 696 sayılı KHK mahalli idarelerde hizmet alımı personeli olarak çalışan işçilerin taşeron işçiler, söz konusu idarelerin şirketlerine geçmeleri halinde ilave tediye ikramiye alıp alamayacakları hususudur. Bu konu, mevcut mahalli idare şirketlerinde çalışan işçiler açısından da sorun olmuş, tereddütlere konu edilmiş ve 6772 sayılı Kanun çerçevesinde ödenmesi gereken ilave tediyelerin bu işçilere ödenmemesi nedeniyle açılan davada Yargıtay işçileri haklı bulmuştur. Karara geçmeden önce; anılan Kanunun ilave tediye ile ilgili hükmü üzerinde duralım DEVLET VE ONA BAĞLI MÜESSESELERDE ÇALIŞAN İŞÇİLERE İLAVE TEDİYE YAPILMASI VE 6452 SAYILI KANUNLA 6212 SAYILI KANUNUN 2 NCİ MADDESİNİN KALDIRILMASI HAKKINDA KANUN Madde 1 "Umumi, mülhak ve hususi bütçeli dairelerle mütedavil sermayeli müesseseler, sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara bağlı teşekküller, 3460 ve 3659 sayılı kanunların şümulüne giren İktisadi Devlet Teşekkülleri ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem olanlardan İş Kanununun şümulüne giren veya girmiyen yerlerde çalışmakta olan ve İş Kanununun muaddel birinci maddesindeki tarife göre işçi vasfında olan kimselere, ücret sistemleri ne olursa olsun, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılır." Bu hükümde geçen "belediyeler ve bunlara bağlı teşekküller" ibaresindeki teşekkül ifadesini, Şirket olarak değerlendirmenin mümkün olduğunu düşünmekteyiz. Yoksa, belediyeye bağlı başka bir teşekkül mevcut değildir. Su ve Kanalizasyon idareleri statüsündeki idareler, teşekkül değil, bağlı kuruluş, belediyenin iktisadi işletmeleri ise bütçe içi işletmedir. Bu nedenle; belediye şirketlerinin mevcut işçileri ile 696 sayılı KHK'nin uygulanması sonucu bu şirketlere işçi olarak geçeceklerin, 6772 sayılı Kanunun öngördüğü İlave Tediyelerden yararlanması gerektiğini düşünmekteyiz. 7. Hukuk Dairesi E. 2014/21336 K. 2015/1391 Mahkemesi Bursa 9. İş Mahkemesi Tarihi 09/05/2014 Numarası 2013/361-2014/186 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü Davacı vekili, davacının emeklilik nedeniyle şirketteki çalışmasına son verdiğini, çalıştığı dönem içerisinde işverenin davacıya kamu kuruluşlarında çalışanlara ödenmesi gereken ilave tediye alacağına dair ödeme yapmadığını ileri sürerek, ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davalı şirketin kamu tüzel kişisi olmadığını, ve 6772 sayılı Kanunun kapsamında değerlendirlemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlara göre somut olayda davalı ...... Ltd. Şti'nin özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bir sermaye şirketi olduğu, ilave tediyeden yararlanabilmek için işverenin kamu işvereni olması gerektiği, hal böyle olunca davacının ilave tediye ücretinden faydalanamayacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine göre davacı işçi ile davalı işveren arasında ilave tediye alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. İlave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun ile düzenlenmiştir. Kanunun 1. maddesinde, Devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğu, ayrıca yararlanacak kişiler açıkça belirtilmiştir. Buna göre; A. İşveren kapsamı yönünden Devlete ve ona bağlı olmak üzere, 1-Genel, katma ve özel bütçeli daireler, 2-Sermayesi değişen kurumlar, 3-Sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlar ve bunlara bağlı kuruluşlar, 4-Belediyeler ve belediyelere bağlı kuruluşlar, 5-3460 ve 3659 sayılı Kanun kapsamına giren, sermayesinin tamamı Devlete ait olan veya bu sermaye ile kurulan iktisadi Devlet kuruluşları, 3460 sayılı Yasa bugün itibari ile yürürlükte olan bir yasa değildir. 3659 sayılı Yasa ise, banka ve Devlet kurumlarında çalışan memurların aylıkları ile ilgili düzenleme getirmiş ve halen yürürlüktedir. Bu Yasanın 1. maddesinde, kapsama dahil kurumlar daha ayrıntılı açıklanmıştır. Yukarda belirtilen kurumlarca, sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurulan kuruluşlar ve bunların aynı nispette iştirakleriyle vücut bulan kurumlar, ticaret ve sanayi odaları ve borsalar veya satın alınıp belediyelere bağlanan müesseseler de Kanun kapsamına alınmıştır. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununda, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ekli cetvellerde sayılmıştır. Bu cetvellerde Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu idareleri, Özel Bütçeli İdareler, Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar ve Sosyal Güvenlik Kurumlarında çalışanların kanun kapsamında olduğunun kabulü gerekir. Sonuç itibari ile kapsam bakımından, Devlet tarafından yasa ve yasanın verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruşlarda iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanacağı görülmektedir. B. İşçi yönünden kapsama gelince İş Kanunu kapsamına girsin girmesin, yukarda belirtilen Devlet ve ona bağlı kurumlarda İş Kanununun 1. maddesindeki tanıma göre, işçi sayılan herkes bu alacaktan yararlanacaktır. Kanun, 4857 ve 1475 sayılı İş Kanunundan önceki İş Kanununa atıfta bulunmuştur. 4857 sayılı İş Kanunu işçi tanımına 2. maddesinde yer vermiştir. Buna göre ?bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi? denir. O halde bir iş sözleşmesine dayanarak, yukarıda belirtilen kurumlarda çalışan her işçiye ilave tediye ödemesinin yapılması gerekir. C. Ödenecek ücret yönünde kapsam Maddenin son cümlesinde, yukarıda belirtilen işyerlerinde çalışan işçilere ücret sistemleri ne olursa olsun her yıl için birer aylık ücret tutarında ilave tediye ücreti ödeneceği belirtilmiştir. Devlet ve ona bağlı maden işletmelerinin yeraltında çalışan işçilere, ayrıca bir aylık ödeme dışında birer aylık daha ödemenin yapılacağı Kanunun 2. maddesinde açıklanmıştır. Kanunun 3. maddesinde, işçilere her yıl için birer aylık yeraltında çalışan işçilere her yıl için ikişer aylık ilave tediye dışında, birer aylık ücret istihkaklarını geçmemek üzere Bakanlar Kurulu kararı ile aynı oranda bir ilave tediye ödemesi yapılabileceği belirtilmiştir. Keza Yasanın ek 1. maddesi ile ilave tediyelerin Toplu İş Sözleşmesi ile kararlaştırılması halinde buna sınır getirilmiş ve ?Bu Kanun uyarınca işçilere yapılan ilave tediyelerden ayrı olarak, her yıl için her biri bir aylık istihkakları tutarını hafta ve genel tatil ücretleri dahil geçmemek şartıyla toplu iş sözleşmeleri ile en çok iki ikramiye daha verilebilir? düzenlemesine yer verilmiştir. Toplu İş Sözleşmesi ile yukarda belirtilen kurumlarda çalışan işçilere en çok iki ay daha ilave tediye ödeneceğinin kararlaştırılabileceği, bu miktar üzerinde ödeme yapılacağı şeklindeki düzenlemenin yasal sınırı aşan miktarda geçersiz olacağını kabul etmek gerekir. Kanun, kapsam içinde olmayan ancak Toplu İş Sözleşmesi uygulanacak işyerleri için de Ek 2. madde ile bir sınırlama getirmiş ve kapsamda kalmayan işyerlerinde Toplu İş Sözleşmeleri ile en çok dört aylık, yeraltındaki işyerlerin de ise en çok beş aylık ilave tediye oranında ücret ödeneceği kuralına yer vermiştir. Ancak bu tür işyerlerinde Toplu İş Sözleşmesi ile kararlaştırılan bu tür ödemeleri ilave tediye olarak değil, akdi ikramiye olarak kabul etmek yerinde olacaktır. Kanunun 4. maddesine göre, ilave tediye alacağının ödeme zamanını, Bakanlar Kurulu belirler. Bakanlar Kurulunun kararı ile ilave tediye alacağı muaccel hale gelir. İlave tediye hesabı, Bakanlar Kurulunun belirlediği ödeme tarihlerindeki ücrete göre yapılmalıdır. Ödeme zamanı taraflarca kararlaştırılmadığında, Borçlar Kanununun 101. maddesi uyarınca, temerrüt için alacaklının ihtarına gerek vardır. İlave tediye alacağı yasadan kaynaklandığından, talep halinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir. Toplu iş sözleşmelerinde bulunan, 6772 sayılı Yasa maddesinin tekrarından ibaret hükümler, alacağın dayanağının ilgili Yasa olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden, bu durumlarda dahi yasal faize karar verilmelidir. Ancak, özelleştirme vb. sebeplerle ödenme koşullarının yitirildiği, ilave tediye alacağının sadece toplu iş sözleşmesine göre ödenmesinin kararlaştırıldığı durumlarda, 2822 sayılı Kanunun 61. maddesi uyarınca en yüksek işletme kredisi faizine hükmedilmelidir. Aynı maddede ilave tediye alacağının nasıl hesaplanacağı ve kesinti yapılıp yapılmayacağı belirtilmiştir. Buna göre aylık olarak bu alacağın hesaplanmasında, fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete dahil olan ödemeler dikkate alınmaz. Bu düzenleme nedeni ile ilave tediye alacağının bir ay için yirmialtı gün üzerinden hesaplanması gerekir. İlave tediye alacağından sigorta primleri kesilmez. Ancak tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı yasanın 80/c ve 105. maddeleri uyarınca, ücretin eki niteliğindeki bu ödeme, tarihinden itibaren sigorta prim kesintisine tabidir. İlave tediye alacağı, ödeme tarihinde işçinin işinden ayrılmış olup olmadığına bakılmaksızın, hak edilen yıl içinde o yerde veya aynı idare, teşekkül ve müesseseye ait muhtelif yerlerde geçmiş olan hizmetlerinin toplamı oranında ve son çalıştığı yerde ödenir. İşçi tam yıl çalışmamış ise, ilave tediye o yıl için kıstelyevm esasına göre hesaplanıp ödenecektir. İşçinin ilave tediye alacağına, esas olacak çalışma süresinin hesaplanmasında iş sözleşmesinin devamı müddetine rastlayan yasal ve idari izinler, hastalık izinleri, hafta tatili ile ulusal, bayram ve genel tatil günleri, çalışılmış gibi hesaba katılır. Somut olayda; mahkemece davalının özel hukuk tüzel kişisi olduğu bu nedenle davacının ilave tediye ödenmesinden faydalanamayacağı sonucuna varmış ise de; 6772 sayılı Kanunda Belediyeler ve Belediyeye bağlı kuruluşların kanun kapsamında değerlendirileceği belirtilmiştir. Davalı şirketin %30 ortağı Bursa Büyükşehir Belediyesi, %20 ortağı Osmangazi Belediye Başkanlığı, %20 ortağı Yıldırım Belediye Başkanlığı, % ortağı Nilüfer Belediye Başkanlığı, %27,2 ortağı Buski Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğüdür. Bu nedenle davalı şirket 6772 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmeli ve davacının hak kazandığı ilave tediye alacağı tespit edilerek hüküm altına alınmalı iken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Samsun Büyükşehir Belediyesi şirket personelinin zam oranı belli oldu. Eylül ayı maaşlarını zamlı alacak 2 bin 500 kişinin zam oranı yüzde olarak netlik kazandı. Belediye- İş Sendikası Samsun Şube Başkanı İlyas Yiğit, “Belediye başkanımızın hassasiyetine çalışan arkadaşlarımız adına teşekkür ediyorum. Geriye dönük 4 aylık hakkediş farkları zamanında ödendi. İkramiyeler zamanında ödeniyor. Bu muhakkak bir lütuf değil ama birçok belediyemiz maaşları bile ödeyemezken Büyükşehir Belediyesi’nde maaşın dışındaki diğer kazanımların zamanında ödenmesi de işçi arkadaşlarımız adına bir şanstır diye düşünüyorum” dedi. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir de çalışanların mutluluğu, ekonomik refahı, başkasına muhtaç olmamasının asıl hedefleri olduğunu söyledi. Geçen yıl Büyükşehir Belediyesi ile Belediye- İş Sendikası arasında 2 yıl süreli toplu iş sözleşmesi imzalandı. Bu kapsamda belediyeye ait şirketlerde çalışan işçiler için itibariyle 1 yıl süreyle geçerli olacak maaş zammı miktarı belirlendi. Buna göre oran yüzde oldu. İşçilerin eylül ayı maaşlarını bu oranda alacakları ifade edildi. Belediye- İş Sendikası Samsun Şube Başkanı İlyas Yiğit, Anakent Turizm, Ticaret Limited Şirketi ile Kültür Turizm bünyesindeki yaklaşık 2 bin 500 işçinin zam oranına değindi. Yiğit, “İlk yıl zammı olarak arkadaşlarımızın günlük yevmiye skalası gruplarını oluşturmuştuk. Bütün işçi arkadaşlarımızı bu yevmiyelerine göre 5 grupta değerlendirdik. Toplu sözleşmenin ilk yılında yüzde 15-25 arasında bir zam almışlardı” dedi. geçerli olacak zam miktarının toplu iş sözleşmesinde enflasyon oranı ve artı 1 puan olarak belirlediklerini dile getiren İlyas Yiğit, “Enflasyon oranı olarak açıklandı. Onun üzerine 1 puan daha ilave edilerek Samsun Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Demir’in de talimatıyla bu ücret artışları işçi arkadaşlarımızın günlük yevmiyelerine ve sosyal paketlerine uygulandı. Yani zam oranı oldu. İnşallah bu arkadaşlarımız bu ay zamlı maaş alacaklar. Toplu sözleşmenin bütünü içerisinde iyi bir artış oldu. 1 yıl sonunda oturacağız yine sözleşme yapacağız” diye konuştu. Belediye- İş Sendikası Samsun Şube Başkanı İlyas Yiğit, ayrıca SASKİ ve Büyükşehir Belediyesi’nde yaklaşık 300’e yakın kadrolu işçi bulunduğunu belirterek, “Büyükşehir Belediyesi ve SASKİ’ ye bağlı kadrolu işçi arkadaşlarımızın da toplu sözleşmesini biz yine 2 yıllık yapmıştık. Daha önce 6’şar aylık dönemlerde yapmıştık. 3 kez 6 aylık toplu sözleşmeleri uygulandı. geçerli olarak kadrolu işçi arkadaşlarımızın günlük net yevmiyelerine ve sosyal yardımlarına da yüzde oranında artış geldi. Onlarda bu ay maaşlarını zamlı olarak alacaklar” ifadelerini kullandı. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, sendika ile yapılan sözleşme hükmü gereğince 15 Eylülde yüzde artışı işçilerin maaşlarına yansıtıldığını belirterek “Biz hemen hemen her alanda kendi ekiplerimizle birlikte bütün hizmetlerimizi yürütüyoruz. Çok az miktarda işi dışarı ihale ederek yaptırmaktayız. Dolayısıyla bizim işçilerimize verecek olduğumuz zam, onları enflasyona ezdirmeyen bir de bu güne kadar yaptıkları çalışmayı ödüllendiren bir miktar olacak diye düşünüyoruz” dedi. Başkan Demir, sözlerine şöyle devam etti “Bu arada geçen zaman içerisinde personelimizin çalışmaları esnasında gösterdiği performans da bizi son derece mutlu etti. Önümüzdeki dönemde de çok daha hayırlı, güzel çalışmalara birlikte inşallah vesile olacağız. Onların mutluluğu ekonomik refahı, başkasına muhtaç olmaması, bizim asıl hedefimiz. Belediyenin verimliliği artıkça da çalışanlarımızı asla mağdur etmeyeceğiz. İşçilerimizin hak ettikleri alacaklarını da günü gününe kendilerine ödüyoruz bu konudaki hassasiyetimiz de devam edecek.” Kaynak Samsun Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu Belediye Şirketleri ve Bu Şirketler İçin Önem Arz Eden Hususlar Murat DÜZGÜN Beylikdüzü Belediyesi Uzman Yardımcısı [email protected] Yazar Hakkında Giriş Belediyeler halka hizmet sunma noktasında; alt yapı işleri, park bahçe düzenlemeleri, kent temizliği, ulaşım hizmetleri, sosyal yardımlar, kültür organizasyonları ve sağlık hizmetleri gibi birbirinden çok farklı disiplin alanlarında vatandaşlara hizmet vermektedir. Bu hizmetler sunulurken belediye yönetimleri; hizmetin niteliği ve maliyeti, hizmet için gerekli olan organizasyon alt yapısı gibi kriterleri değerlendirerek, hizmeti ya kendi personeli ve ekipmanları ile gerçekleştirmekte ya da kanunda belirtilen ihale usulleri ile gördürmektedirler. Bilindiği üzere, 5393 sayılı Belediye Kanunu 70. maddesinde “Belediye kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre şirket kurabilir” hükmüne yer verilmiştir. Belediye şirketleri, vatandaşa hizmet etme, belediyeye personel temini gibi konularda belediyelerin işleyişini ve hizmet sunma etkinliğini arttırmaktadır. Bu yazımızda, belediye şirketlerinin tabi olduğu kamu ve özel hukuk düzenlemeleri çerçevesinde bazı önemli yükümlülükleri hakkında değerlendirme ve önerilerde bulunacağız. 1. Belediyelerin Şirket Sahibi Olması Belediyeler, şirketlere ya yeni bir şirket kurma yolu ile ya da var olan bir şirketin belediyeye bağışlanması yoluyla sahip olurlar. Her iki usulde de temel olarak 6102 sayılı Ticaret Kanunu’nun sermaye şirketleri için belirtilen usullerine riayet edilmesi ayrıca; 5393 sayılı Belediye Kanunu gereği, bağışlanma yolu ile şirket sahibi olunması durumunda bağış şartlı ise; meclis kararı, şartsız ise başkanlık onayı alınması gerektiği unutulmamalıdır. Yapılan düzenlemeler ile belediye şirketlerinin belediyeler için önemi daha da artmış, belediyelerin personele dayalı hizmet alımlarını doğrudan belediye şirketlerinden temin edeceği hüküm altına alınmıştır. Bu hususu 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 20. maddesi ile; “İl özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22. maddesindeki limit ve şartlar ile 62. maddesinin birinci fıkrasının e bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa münhasıran bu amaçla kuracakları bir şirkete gördürebilir” denilerek düzenlenmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere belediyeler personele dayalı hizmet ihalesi yapmamakta olup, bu kapsamdaki ihtiyaçlarını belediye şirketlerinden temin etmektedirler. 2. Belediye Şirketleri İçin Bazı Özel Hususlar Belediye şirketinin sahibi ya da pay sahibi belediye tüzel kişilikleridir. Bu sahiplikten dolayı belediye şirketlerinde aynı zamanda kamu kaynağı da kullanılarak faaliyetler sürdürülmektedir. Belediye şirketlerinin uymak zorunda olduğu bazı temel özel ve kamu hukuku düzenlemeleri şunlardır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 5393 sayılı Belediye Kanunu 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu 6085 sayılı Sayıştay Kanunu 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği Görüleceği üzere belediye şirketleri birçok farklı mevzuat hükümlerine tabidir. Belediye yöneticileri ve şirket yöneticilerinin birbirinden farklı mevzuat hükümlerini takip etmesi ve uygulamada mevzuata uygunluğun sağlanmasında sorunlar yaşanmaktadır. Belediye şirketlerinin tabi olduğu mevzuat düzenlemeleri açısından dikkat edilmesi gereken bazı hususlar aşağıda yer almaktadır. Şirket Yönetimlerinin Belirlenmesi Şirket yönetimlerinin belirlenmesi ile ilgili düzenlemelere baktığımızda 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26. maddesinde “…Genel sekreter ile belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatını haiz personel bu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabilirler…” şeklinde düzenleme olduğu görülmekte ancak 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda kimlerin şirket yöneticisi olabileceğine dair hüküm bulunmamaktadır. İlgili mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, belediye şirketi yönetim kurullarına belediye başkanınca; belediye yöneticileri, memurları ya da diğer personelleri arasından atama yapılabileceği gibi belediye ile ilişiği olmayan kişilerin de şirket yönetim kurullarına atanmasında engel bulunmamaktadır. Bahsi geçen düzenlemeler bu yönde iken; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu konuda yayınladığı genelgede; “Belediye veya bağlı kuruluşların sahip veya ortağı oldukları belediye şirketlerinin genel kurulunda belediye veya bağlı kuruluşu temsil edecek kişilerin belediye meclisi kararıyla belirlenmesi gerektiği” yönünde düzenlemeye yer verilmiştir. Belediye başkanlarınca atanan şirket yönetim kurulu üyelerinin tescil işlemi bu genelge dayanak gösterilerek yapılmamakta ve söz konusu tescil işlemlerine dair yargı süreçleri devam etmekte olup, süreç sonunda çıkacak karar birçok belediyeye örnek teşkil edecektir. Belediye Başkanının Sorumluluğu Belediye şirketlerinin belediyeden ayrı bir tüzel kişiliği ve ayrı bir yönetimi olsa da belediye başkanlarının bu şirketler açısından da görev ve sorumlulukları bulunmaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 38. maddesinde belirtildiği üzere “Belediye başkanı Belediye teşkilâtının en üst amiri olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumak” belediye başkanının görevleri arasında yer almaktadır. Belediye şirketleri, belediye tüzel kişiliğin mali tablolarında belediyenin bir varlığı olarak gözükmekte, belediyenin kuruluşuna katıldığı şirket ortaklık payı da belediye giderleri arasında düzenlenmekte ve her türlü girişim, iştirak ve faaliyetler karşılığı sağlanacak gelirler belediye gelirleri arasında yer almaktadır. Yine belediye başkanının görevlerinden olan “Belediye ve bağlı kuruluşları ile işletmelerini denetlemek” hükmü gereği belediye başkanlarının belediye şirketlerin iş ve işlemlerinden sorumluluğu bulunmaktadır. Sayıştay Denetime Tabi Olma 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun Denetim Alanı başlıklı 4. maddesi gereği Sayıştay; “a Merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarını, mahallî idareleri, sermayesinde doğrudan veya dolaylı olarak kamu payı olan özel kanunlar veya Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile kurulmuş anonim ortaklıkları, diğer kamu idarelerini, b a bendinde sayılan idarelere bağlı veya bu idarelerin kurdukları veya doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak ortak oldukları her çeşit idare, kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketlerini denetler.” Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere belediye şirketleri Sayıştay denetimine tabidir. Sayıştay’ca bu hüküm gereği belediye şirketlerinde de düzenlilik ve performans denetimleri yapılır. Düzenlilik denetimi kapsamında kamu idarelerinin gelir, gider ve malları ile bunlara ilişkin hesap ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığının tespiti yapılmakta, ayrıca; düzenlilik denetimi bu idarelerin mali rapor ve tablolarının güvenilirliği ve doğruluğu hakkında görüş bildirilmesini kapsamaktadır. Performans denetimi ise hesap verme sorumluluğu çerçevesinde idarelerce belirlenen hedef ve göstergelerle ilgili olarak faaliyet sonuçlarının ölçülmesi suretiyle gerçekleştirilir. Yapılan denetimlerde elde edilen bulgular kamuoyuna açık olup, Sayıştay Başkanlığı resmî sitesinden yayınlanmaktadır. Örnek 1 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kent Konut İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi 2015 Yılı Düzenlilik Denetim Raporu BULGU 5 Kesin Teminatın Zamanında İade Edilmemesi Sebebiyle Gereksiz Yere Tazminat ve Yargılama Gideri Ödenmesi “Kent Konut AŞ’nin Yuvacık Bahçe Kent Konutları yapım işinde, yüklenici firmanın teminat mektubunu ve bakiye alacağını sebepsiz yere teslim etmediği bu sebeple açılan davada tazminat ve yargılama gideri ödemek durumunda kaldığı tespit edilmiştir.” “4735 sayılı Kanununun 13. maddesinde “Yapım işlerinde; varsa eksik ve kusurların giderilerek geçici kabul tutanağının onaylanmasından sonra yarısı, Sosyal Sigortalar Kurumundan ilişiksiz belgesi getirilmesi ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonra kalanı, yükleniciye iade edilir” denilmektedir.” “Kent Konut AŞ’nin yüklenicin teminat mektubunun yarısının geçici kabulden sonra verdiği, ancak kesin kabulden sonra teminatın geri kalanını iade etmediği ayrıca yüklenicinin bakiye alacağını da ödemediği tespit edilmiştir. Bu durum yüklenici tarafından yargıya taşınmış ve Kent Konut teminat mektubu ve bakiye alacağına ek olarak toplam TL faiz, yargılama gideri, vekâlet ücreti, harç vs. ödemek durumunda kalmıştır. Mevzuata aykırı olan bu durum kurumun giderler hesabında TL artışa sebep olmuştur.” Kamu İhale Kanuna Tabi Olma Kamu kurumları sunmuş oldukları hizmetler için ve kurumların kendi ihtiyaçları için gerekli olan mal, hizmet, yapım işleri ve danışmanlık hizmetleri gibi harcamalarını kanunlarca belirlenmiş kurallar ve usullere dayanarak yapmak zorundadır. Bahsi geçen kurallar ve usuller başta 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve ikincil mevzuatında detaylı olarak açıklanmış ve bu kanuna göre harcamalarını yapacak kurum ve kuruluşlar belirtilmiştir. Belediye şirketlerinin ilgili kamu ihale kanuna tabi olduğu bu kanunun kapsam başlıklı 2. maddesinde; “a Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı; döner sermayeli kuruluşlar, birlikler tüzel kişiler, d a, b ve c bentlerinde belirtilenlerin doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları her çeşit kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler” diye belirterek belediye şirketlerinin ilgili harcamalarını bu kanunda belirtilen usullülere göre yapılması gerektiği kanun ile kurala bağlanmıştır. Kanun belediye şirketlerine, doğrudan mal ve hizmet üretimine veya ana faaliyetlerine yönelik ihtiyaçlarının temini için yapacakları yaklaşık maliyeti veya sözleşme bedeli içinde bulunduğumuz yıl için belirlenen TL’ye kadar olan harcamalarını bu kanuna tabi olmadan yapabileceğini kanunun istisnalar kapsamında düzenlemiştir. Bu istisna kapsamında bir harcama yapılabilmesi için Kamu İhale Genel Tebliği’nde belirlenen usullere uygun olarak Kamu İhale Kurumu’na başvuru yapılması ve kurumca başvurunun uygun bulunması gerekmektedir. Örnek 2 Muğla Bodrum Belediyesi Bodrum Bel. Tur. İnş. Gıda Enerji San ve Tic. 2017 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu Bulgu 1 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun İstisna Maddesi 3/g Kapsamında Olmamasına Karşın Bazı Alımların İhalesiz Yapılması “… Bu kapsamda, Bodrum Belediyesi Turizm İnşaat Gıda Enerji San. Tic. Kamu İhale Kurulundan hangi mal veya hizmet alımlarının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na tabi olduğu, hangilerinin ise istisna kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususunda tarih ve 531 sayılı yazı ile görüş sormuş, kurul da tarih ve 300-2197 sayılı yazı ile görüşünü bildirmiştir. Dolayısıyla, şirketin 4734 sayılı Kanunun 3. maddesinin g bendi uyarınca ihalesiz yapabileceği işlemler bahsi geçen kurul görüşü ile netleşmiştir.” “… Yapılan incelemede, Bodrum Belediyesi Turizm İnşaat Gıda Enerji San. Tic. AŞ’nin 4734 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinin g bendi kapsamına girmemekle birlikte özellikle çeşitli yemek hizmeti, uçak bileti, konaklama, bakım onarım vb. bazı mal/hizmet alımlarını mevzuata aykırı şekilde ihalesiz yaptığı anlaşılmıştır. Şirketin mal veya hizmet alımı yaparken 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince ihaleye çıkması ve ihale süreçlerini uygulaması gerekmektedir… ” Faaliyet Raporu Hazırlama Belediye şirketleri; yöneticilere sağlanan mali hakları, şirketin araştırma ve geliştirme çalışmalarını, faaliyetlerini, finansal durumunu ve şirket için muhtemel riskleri de içeren faaliyet raporunu her yıl hazırlamak zorundadır. Faaliyet raporu düzenleme zorunluluğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 514. maddesinde; “Yönetim kurulu, geçmiş hesap dönemine ait, Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülmüş bulunan finansal tablolarını, eklerini ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu, bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içinde hazırlar ve genel kurula sunar” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı şekilde Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik’in 16. maddesinde de “Yıllık faaliyet raporu ilgili olduğu hesap döneminin bitimini izleyen iki ay içinde hazırlanır. Şirketin yönetim organı başkanı ve üyeleri tarafından imzalanarak onaylanır. Yönetim organı üyelerinden herhangi birinin yıllık faaliyet raporunda yer alan bilgilerle ilgili farklı görüşte olması halinde, itiraz ettiği hususlar gerekçeleri ile birlikte yıllık faaliyet raporunda belirtilir” hükmü yer almakta ve faaliyet raporlarının içeriği bu yönetmelikçe belirlemektedir. Bağımsız Denetime Tabi Olma Bağımsız Denetim Yönetmeliği’ne göre bağımsız denetim; “Finansal tablo ve diğer finansal bilgilerin, finansal raporlama standartlarına uygunluğu ve doğruluğu hususunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtlarının elde edilmesi amacıyla, denetim standartlarında öngörülen gerekli bağımsız denetim tekniklerinin uygulanarak defter, kayıt ve belgeler üzerinden denetlenmesi ve değerlendirilerek rapora bağlanmasını ifade eder.” Bu konudaki düzenlemelere göre sermayesinin en az %50’si belediyelere ait olan anonim ve limited şirketlerden; aktif toplamı 30 milyon, yıllık net satış hasılatı 40 milyon ve çalışan sayısı 125 kişiyi aşma kriterlerinden en az ikisini art arda iki hesap döneminde sağlayan belediye şirketleri bağımsız denetime tabidir. Bu kriterleri sağlayan şirketler kendilerine denetçi seçmek ve şirketlerinin belirlenen usuller çerçevesinde denetimlerini yaptırmak zorundadırlar. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 397. maddesi 2. fıkrasında; “Denetime tabi olanlar, hazırlanmış olan finansal tablolarının denetimden geçip geçmediğini, denetimden geçmiş ise denetçi görüşünü ilgili finansal tablonun başlığında açıkça belirtmek zorundadır. Bu hüküm, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu için de uygulanır. Denetime tabi olduğu hâlde, denetlettirilmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, düzenlenmemiş hükmündedir” denilerek denetimin önemine atıf yapılmıştır. Mali Verilerin Kamu Harcama ve Muhasebe Bilişim Sistemine KBS Girilmesi Kamu sektörünü düzenleyen temel kanunlarından olan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun 53. maddesine göre; “… Merkezî yönetim kapsamı dışındaki kamu idareleri malî istatistiklerini belirlenmiş ilkelere uygun olarak hazırlar ve belirlenen süreler içinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gönderir.” Bahsi geçen kanunun verdiği yetkiye istinaden yayınlanan Genel Yönetim Mali İstatistikleri konulu 59 Sıra Nolu Muhasebat ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Genel Tebliği’nde bu husus “İl özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve mahalli idare birliklerine ait şirketlerin ve bütçe içi işletmelerin Ocak-Mart dönemi, Ocak-Haziran dönemi ve Ocak-Eylül dönemi kümülatif mizan verileri, dönemi takip eden ikinci ay sonuna kadar Mayıs, Ağustos, Kasım; yılın tamamına ait Ocak-Aralık dönemi kümülatif mizan verileri ise en geç takip eden yılın Nisan ayı sonuna kadar bağlı oldukları birim tarafından KBS’ye girilir” şeklinde düzenlenmiştir. Mali verilerin girişleri ve bu süreçteki görevlilerle ilgili detaylı bilgi için Belediye Şirketlerinin Kamu Harcama ve Muhasebe Bilişim Sistemi KBS Mali İstatistik Veri Girişlerine İlişkin Uygulama Kılavuzu’ndan faydalanılabilir. Mali veriler ile ilgili görevlerini yerine getirmeyen mali hizmetler birimi yöneticisi ile muhasebe yetkilisine, her türlü aylık, ödenek, zam ve tazminat dâhil yapılan bir aylık net ödemeler toplamı tutarında idari para cezası verileceği hüküm altına alınmıştır. Mevduatların Değerlendirilmesi Belediyelerin sermayesinin yarısından fazlasına doğrudan veya dolaylı olarak sahip oldukları şirketler, Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği hükümlerine tabi olup, mevduatlarını bu yönetmelikte belirtilen hususlara uygun olarak değerlendirmek zorundadırlar. İlgili yönetmelikte bu husus “… kendi bütçeleri veya tasarrufları altında bulunan her türlü mali kaynaklarını kamu sermayeli bankalarda aşağıdaki araçları kullanarak değerlendirmekle yükümlüdür” şeklinde belirtilmiştir. Bu kamu bankaları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası olarak sıralanabilir. Yönetmelik hükümlerine göre bankalarla yapılacak olan protokollerin süresi bir yılı geçemeyeceği gibi belediye şirketlerince mali kaynaklarının değerlendirilmesinde faiz veya kâr payı dışında ayni ya da nakdi herhangi bir menfaat temin edemez. Yönetmelikte geçen hususları yerine getirmeyen kurum yetkilileri ve muhasebe yetkilileri ortaya çıkabilecek zararlardan şahsen ve müteselsilen sorumlu olacakları ve mevduatların yönetmelik hükümlerine aykırı şekilde değerlendirilmesinden elde edildiği tespit edilen nemalar genel bütçeye gelir kaydedileceği unutulmamalıdır. 3. Sonuç Bahsedilen düzenlemelerden görüleceği üzere belediye şirketleri farklı uzmanlık alanları gerektiren mevzuat hükümlerine tabi olup, bu hükümlere aykırı hareket eden şirket yönetici ve personellerin mali ve cezai yaptırımlarla karşılaşacağı aşikardır. Belediye şirketlerinde görevlendirilecek olan yönetici ve personellerin alanlarında uzman kişilerden görevlendirilmesi ve bu kişilerin sürekli güncellenen mevzuat hükümlerini takip etmesi ve şirketin karşı karşıya kalacağı yaptırımları öngörerek risk odaklı bir çalışma yürütmeleri gerekmektedir. Ayrıca şirketin iş ve işlemlerine dair görevlendirmelerin açık bir şekilde yapılması, bu iş ve işlemlere dair süreç akışlarının oluşturulması ve şirket içinde bir iç kontrol mekanizmasının kurulması muhtemel riskleri minimum seviyede tutacaktır. Belediye şirketlerinin faaliyetlerini başarılı olarak sürdürmesi, şirketin sahibi olan belediye faaliyetlerine de yansıyacak olup, belediye hizmetlerinin daha etkin ve verimli sunulmasına katkı Şirketleri İçin Bazı Özel Hususlar

belediye şirket çalışanlarına kadro varmı 2021