Eğerhastalık bir iç hastalığından kaynaklanıyorsa kaşıntı giderici haplar ve ultraviyole tedavisi kullanılır. Kaşıntının bir çok nedeni olmasına rağmen bir çok tedavisinde temel bir kaç uygulama vardır. İlk olarak sıcak banyo ve duş yasaklanmalıdır. Hafif ve ince kıyafetler ve serin bir ortam kaşıntınıyı azaltır.
İlkkuruyemiş bebeğe verildikten sonra otuz dakikanın geçmesi önerilir. Otuz dakikalık süre içerisinde bebek de dudak etrafında kızarıklık, vücutta kızarıklık, kusma ya da kaşıntı gibi bir durum olup olmadığı kontrol edilmelidir. Eğer bu tip durumlar görülmezse kuruyemiş az bir miktarda verilmeye devam edilmelidir.
TEMELİLK YARDIM DENEME TESTİ-2. Yazar: Altan Coşkun · 19 Mayıs 2022. 00:59:56. HOŞGELDİNİZ. Test No: TEMEL İLK YARDIM DENEME TESTİ-2.
Sebamedyara merhemi: Bir yara merhemi olmasına rağmen içerisinde bulunan maddeler vücutta meydana gelmiş olan morarma ve kızarıklıkların giderilmesine de oldukça faydalıdır. Tahriş olmuş olan ciltler için her yaş aralığında kullanılabilen bu krem çeşitli nedenlerden dolayı vücutta meydana gelebilecek morarma, kızarıklık ve şiş gibi durumların
Toplumdayaygın olarak görülen dermatit genellikle 1 yaşından itibaren etkili olur. Bazen 2-2,5 yaşına kadar etkisini devam ettirir, bazen de ergenliğe kadar sürer. Çocukların % 2 sinde etkili olur. Annede alerjik hastalıkların olması halinde, yeni doğan bebeklerde görülme olasılığı fazla olur.
yjtaa. Altıncı Hastalık Nedir?Bebeklerde Altıncı Hastalık Neden Olur?Roseola Hastalığının Semptomları Nelerdir?Altıncı Ay Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?Roseola Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir? Tedavi Sürecinde Yapılması Gerekenler ŞunlardırHangi Durumlarda Doktora Başvurulmalıdır?Altıncı Ay Hastalığının Önlenmesinde Alınabilecek Tedbirler Bebeğini büyüten her annenin ilk önceliği, çocuklarının sağlıklı ve mutlu bir şekilde büyümesidir. Tabi bu büyüme sürecindeki en önemli şey de bağışıklık sisteminin güçlü bir şekilde gelişmesine bağlıdır. Bunun sebeple, anneler, bebekleri için, ev ortamında veya dışında birçok şeye dikkat ederler. Özellikle sağlıklı beslenme ve hijyene önem vererek çocuklarını hastalıklardan uzak tutmaya çalışırlar. Fakat ne var ki virüslerden kaynaklanabilen bazı hastalıkların oluşmasının da önüne geçemeyebilirler. Bu hastalıklardan biri de altıncı hastalık diye bilinen roseoladır. Roseola, bazen soğuk algınlığı ya da bir anda hızla yükselen ateş belirtileriyle başlayan, enfeksiyonel bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık genellikle 6 aylık bebeklerle, 2 yaşına kadar olan çocuklarda rastlanır. Kendi kendine de düzelebilen hafif bir hastalık olarak da bilinir. Soğuk algınlığı ve ateş belirtileriyle birlikte vücutta kızarıklıklar da oluşabilir. Oluşan bu kızarıklıklar, bebeğinizin kollarında, bacaklarında, yüzünde veya gövdesinde görülebilir. Hastalık esnasında kendini gösteren ateş, 3 ila 5 gün kadar sürebilir. Ateş düştükten sonra vücuda yayılan pembelikler de birkaç gün içinde dökülerek kaybolur. Aslında çocuk veya yetişkin herkeste olabilecek bir hastalıktır. Ancak bebeklerde ve çocuklarda görülme olasılığı daha yüksektir. Çocuklar bu virüsü kaptıktan sonra, vücutlarındaki kızarıklıklar geçmeden bulaşıcı bir enfeksiyon halini alır ve bu bulaşma öksürme ve hapşırma yoluyla geçer. Bebeklerde Altıncı Hastalık Neden Olur? Altıncı hastalık problemine neden olan virüs, HHV denilen herpes virüsüdür. Ancak nadir olarak da HHV 7 virüsü de sebep olabilir. Çocukların birçok durumdan ötürü virüs kapıp, ateşleri yükselebilir. Yükselen bu ateş, her zaman altıncı hastalığın işareti olmayabilir. Bu bazen ateşten sonra gelen döküntüyle anlaşılabilir. Roseola, enfeksiyona maruz kalmış çocuğun, solunum yollarından çıkan damlacıkların yayılmasıyla bulaşır. Aynı zamanda ağız yoluyla da bulaşması mümkündür. Örneğin çocukların aynı bardağı kullanması gibi bir durumla virüsün de yayılması olağandır. Enfekte olan bebeğin, ateşinin yükselmesinden sonra, kızarıklık oluşmasa bile, hastalık yine de bulaşıcı özelliği taşır. Çok az da olsa çabuk yayılabilen bir salgına sebep olabilecek nitelikte bir hastalıktır. Normalde solunum yolları rahatsızlıkları yılın en çok kış mevsiminde görülürken, roseola yılın herhangi bir zamanında ortaya çıkabilir. Roseola Hastalığının Semptomları Nelerdir? Altıncı hastalık enfeksiyonunun belirtileri, hastalığa yakalanan kişilerin yaşlarına bağlı olarak değişim gösterir. Bu problem bebeklerde ve çocuklarda aniden nükseden bir durumdur. Bu semptomlar enfeksiyon kapıldıktan yaklaşık olarak 10 gün sonra belirmeye başlar. 10 gün sonra görülen ilk belirti ateş yükselmesidir ve bu yükseklik genelde 39,5 un üzerinde seyreder. Ateşlenme bulguları geçtikten sonra, devamında vücutta yayılan kızarıklıklar meydana gelir. Bu kızarıklıkların rengi pembe veya kırmızı lekeler şeklindedir. Fakat bu lekeler çıktıktan sonra ağrıya veya herhangi bir kaşıntıya sebep olmaz. Ateşten sonra kendini gösteren bu lekeler ya birkaç saat ya da birkaç gün içinde dökülerek kaybolabilir. Altıncı hastalık virüsüne maruz kalan bebekler ve ya çocuklar grip ya da soğuk algınlığı belirtileri gösterebilirler. Boğazda oluşabilecek ağrılar, lenf düğümlerinde şişkinlik, nezle, öksürük, vücut ısısındaki ani değişimler, ishal, göz kapaklarında şişme, ani huzursuzluk halleri, birkaç gün süren yüksek ateş gibi semptomlar bu problemin belirtileri olabilir. Eğer bebeğiniz ateşli nöbet geçiriyor durumuna gelirse, çok nadir de olsa bu durum önem arz edecektir. Vücut ısısında meydana gelen böyle bir ani artış da acilen bir uzmana danışılmalıdır. Altıncı Ay Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir? Bebeklerde, roseola rahatsızlığının teşhisi için, kan ve idrar testleri istenir. Çünkü, altıncı hastalık, çocukların özellikle kış aylarında yakalandığı soğuk algınlığı, boğaz enfeksiyonu ve grip gibi hastalıklarla benzer yönler taşıdığından, bu problemlerle karıştırılabilir. Bu sebeple hastalığın ilk aşamalarında teşhisi etmesi güç olacağından dolayı kan ve idrar analizlerine de bakılır. Bunun yanında, yine diğer hastalıklardan ayırt etmek amacıyla da vücutta kızarıklık oluşup oluşmadığı da incelenir. Roseola Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir? Öncelikle şunu bilmek gerekir ki, altıncı hastalık probleminin doğrudan bir tedavisi yoktur. Çünkü genellikle bebeklerde ve çocuklarda oluşan bu durum, deri döküntüsünün bitmesiyle kendi kendine sona eren bir rahatsızlıktır. Roseolanın tedavisi çocuğun yaşına ve o anki sağlık durumuna bağlı kalınarak yapılır ve kesinlikle tedavi süresince antibiyotik kullanılmaz. Çünkü bu hastalık bakterilerden değil, virüslerden kaynaklanan bir problem olduğundan, antibiyotik ilaçları verilmez. Tedavi Sürecinde Yapılması Gerekenler Şunlardır Bebeğinizin susuz kalmamasına dikkat edin. Extradan alınan bol sıvı, hastalığın belirtilerinin azalmasında yardımcı olacaktır. Yüksek ateş ve vücutta oluşan huzursuzluk hali için, sadece doktorunuzun verdiği ilaçları verin. Bebeğinizin ateşini kontrol altına almak için, ince giysiler giydirin. Hastalık sırasında çocuğunuza aspirin vermekten kaçının. Çünkü aspirin ilacı, virüs hastalıklarının seyrinde kullanılması tavsiye edilmez. Buzlu yiyecekler ve soğuk gıdalar yedirerek ve aynı zamanda sünger banyosu yaptırarak bebeğinizin rahat etmesini sağlayın. Hangi Durumlarda Doktora Başvurulmalıdır? Eğer, bebeğiniz zayıf bir bağışıklık sistemine sahipse Emziremiyor durumdaysanız Çocuğunuz sıvı ve mama almakta istemsizse Halsiz ya da uyuşuk halleri gözlemliyorsanız Yükselen ateşi 24 saatten fazla sürüyorsa İdrarı koyu renkliyse Nefes almada güçlük çekiyorsa ya da şiddetli öksürük varsa Nöbet geçiriyorsa Dalgınlık, sayıklama veya hayal görme gibi durumlar izleniyorsa Vücudunda oluşan kızarıklıklar 3 günde fazladır geçmiyorsa Vücuttaki kızarıklıklar ağrıya veya kaşıntıya sebep oluyorsa Mide bulantısı, kusma ya da ishal problemleri yaşıyorsa Bebeğinizi, konusunda uzman bir doktora götürmenizde fayda vardır. Altıncı Ay Hastalığının Önlenmesinde Alınabilecek Tedbirler Roseola hastalığını önleyebilecek herhangi bir aşı bulunmamaktadır. Burada önemli olan şey bu durumun yayılmaması için alınabilecek tedbirlerdir. Bu tedbirleri kısaca şu şekilde sıralayabiliriz Çocuğunuzu, diğer enfekte çocuklardan korumalısınız. Eğer hastalığı kapmış olan sizin çocuğunuzsa, onu okula göndermekten kaçının. Ateşi düşene kadar ve diğer belirtileri de geçene kadar evde dinlenmesini sağlayın. Su ve sabunla sık sık ellerini yıkadığından emin olun. Bununla beraber hapşırması ya da öksürmesi gibi durumlarda da temiz mendil kullanmasını sağlayın. Evde hijyene dikkat edin. Çünkü bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde hijyen ve ev temizliği önemli yer tutar. Yerleri düzenli olarak silin ve odaları sık sık havalandırın. Tabak, bardak, çatal veya kaşık gibi materyallerin ortak olarak kullanılmasından kaçının. Altıncı hastalık, kendi kendine geçebilen bir rahatsızlıktır ve özel bir tedavisi bulunmamaktadır. Bebeğiniz bu hastalığa yakalandığında, onu yakından takip ederek, bakımını en hassas biçimde yapmalısınız. Çünkü çocuklar bu hastalığı kaptıklarında, iştahları kesilebilir ve halsizlik belirtileri gösterebilirler. Böyle bir durumda endişe etmeden sakin kalarak yakından izlemelisiniz. Özellikle bu süreçte bebeğinizin beslenmesine özen gösterin. Bol sıvı tükettiğinden emin olun. Büyük bir sabırla, düzenli ateş ölçümleri yaparak, vücudunun huzursuz olmamasına dikkat edin. Aynı zamanda bulaşma riskine karşı da önlemler alarak bu süreci rahat bir şekilde atlatabilirsiniz. Eğer tedirgin edici bir durumla karşılaşırsanız, bebeğinizi mutlaka bir doktora götürmenizde fayda vardır. Bebekte Deri Döküntüleri ve Cilt Hastalıkları
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Taşkesen, bebeklerde yüz bölgesinde, dudakta ve vücutta kızarıklık, ciltte kuruluk, kaşıntı, ishal ve kusma gibi belirtilere neden olan inek sütü alerjisinin kalp ve solunum problemlerine yol açarak hayatı tehdit edebilecek kadar ciddi boyutlara ulaşabildiğine dikkat çekti. Ekleme - 1207 Güncelleme - 1207 / Editör Ozge Selin / Kaynak İHA Memorial Dicle Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Taşkesen, çocuklarda görülen inek sütü alerjisi hakkında bilgi verdi. İnek sütü alerjisinin sütle beslenen 2 yaş altı çocuklarda sık görüldüğüne dikkat çeken Taşkesen, “Dolayısıyla bu yaş aralığındaki çocuklarda görülebilecek belirtiler daha dikkatli incelenmelidir. İlk altı aylık dönemde daha çok kanlı mukuslu ishal, sık tekrarlayan ve geç düzelen pişikler, egzama, infantil kolik benzeri gaz sancıları, kusma ve reflü gibi belirtiler göstermektedir. Özellikle kanlı mukuslu ishal bu dönemde önemli bir işarettir. Bu belirtilerin gözlemlendiği bebeklerde inek sütü alerjisinden şüphelenmeli ve ona göre tetkikler yapılmalıdır” dedi.“Tetkik sonuçları detaylı incelenmeli”İnek sütü alerjisinden şüphelenilen bebeklerin gaita tetkiklerinde bazen amip kistleri veya gizli kan görüldüğü şeklinde rapor verilebileceğini anlatan Taşkesen, “Özellikle ilk altı aylık dönemde amip enfeksiyonu son derece nadir olduğu için bu tetkik sonuçları dikkatle değerlendirilmeli, amip-antijen tetkiki ile bu sonuçlar teyit edilmelidir” diye konuştu.“Anneye diyet önerilebilir”İnek sütü alerjisi tanısı için sadece tetkik sonuçlarına göre hareket edilmemesi gerektiğini vurgulayan Taşkesen, şunları kaydetti“Çünkü tetkik sonucu bazen yanıltıcı olabilir. Ancak bu durumlarda ortalama iki hafta kadar, bebek sadece anne sütü alıyorsa, anneye uygun diyet programı uygulandıktan sonra belirtilerde düzelme olup olmadığına ve süt ürünü verildikten sonra belirtilerin tekrarlayıp tekrarlanmadığına bakılmalıdır. Sadece anne sütü alan bebeklerde annenin süt ve süt ürünlerini tüketmemesi gerekir. Bebek, anne sütü ve beraberinde ek gıda/devam sütü alıyorsa hem anneye hem de bebeğe diyet uygulanmalıdır. Diyetin süresi hastaya göre değişmektedir. Ciddi alerjik sorunu olmayan bebeklerde bir yaşından sonra düzelme görülebilmektedir. Keçi sütü kullanımı, çapraz reaksiyon nedeniyle önerilmemektedir.”
Bebek vücudunda, yüzünde, yanaklarda kızarıklık, bebeklerde en sık rastlanan cilt problemlerindendir. Bebeğin cildinde meydana gelen kızarıklıklar genellikle ciddi bir sorun teşkil etmez ve kolaylıkla tedavi edilebilir. İşte bebek vücudunda, cildinde, yüzünde kızarıklığın nedenleri ve tedavi yöntemleri İsilik İsilik, bebeklerde, özellikle yaz aylarında terleme ve sıvı kaybına bağlı olarak meydana gelen ve vücutta, yüzde, yanakta, ensede ve tüm ciltte küçük kızarıklıklar, kırmızı noktacıklar halinde belirti veren bir cilt rahatsızlığıdır. Bebeklerin vücudunu sıkı bir şekilde saran giyecekler de bebekte isiliğe yol açabilir. Bebek kıyafetlerinde pamuklu, bol ve rahat olanlar tercih edilerek, bebeği güneşten koruyarak isilik oluşumu önlenebilir. Bebekte isilik tedavisi için doktorunuza danışıp karbonat kullanabilirsiniz. Bir bardak suya 1-2 kaşık karbonat atıp karıştırın, hazırlanan solüsyonu isilik olan yerlere günde 4-5 defa sürün. Her defasında cildi tamamen kurutmayı unutmayın. Kalamin losyon da bebekteki isiliğe iyi Kurdeşen, bebeğin yüzü dahil, vücudunun her yerinde görülebilen kızarıklık, ciltte kırmızı kabartılar şeklinde belirti veren en yaygın görülen allerjik reaksiyonlardandır. Bu döküntüler kaşıntıya yol açabilir. Kurdeşene bağlı nefes darlığı, baş dönmesi ve dudakların şişmesi de söz konusu olabilir. Kurdeşen tedavisinde iltihabı ve alerjik semptomları gidermek için antihistaminikler ve kortikosteroidler kullanılmaktadır. Çilek lekeleri Vücutta kırmızı kabarık izler olarak kendini gösteren çilek lekeleri, bebekteki cilt altında yer alan kan damarlarının büyüyerek belirginleşmesiyle ortaya çıkıyor. Bebek bir yaşına girmesiyle birlikte azalan ve genellikle zaman içerisinde yok olan bu lekeler, çoğunlukla kalıcı iz bırakmazlar. Su çiçeği Su çiçeği, herpes virüsünden kaynaklanır. Bebekte vücutta, yüzde, başta, boyunda, göğüste, genital bölgede kırmızı noktalar, ciltte kırmızı döküntü şeklinde belirti verir. Su çiçeği kaşıntı da yapan bir cilt hastalığıdır, doktorun vereceği ilaçlarla tedavi edilebilir. Egzama Egzama, bebeklerde en sık görülen cilt hastalıklarındandır ve bebeğin yüzünde, vücudunda kızarıklık, kabuklanma ve döküntü olarak belirti verir. Egzama genetik yatkınlıktan kaynaklanabildiği gibi, ev tozu akarı, polen ve besin alerjisi gibi alerji türleri de bebekte egzamaya neden olabilmektedir. Bebekte egzama tedavisi, egzamaya yol açan faktörlerden uzak durma, antihistamin kremler ve kaşıntı giderici kremlerin kullanımı ile gerçekleşir. Kızamık Bu hastalığa "rubivirüs" olarak adlandırılan bir virüs neden olur. Kızamık geçirme süresi iki ila üç hafta arasında değişir. Bebekte kızamık yüzde, vücutta kızarıklık, halsizlik, ateş, burun akıntısı, öksürük, gözlerde sulanma ve ışığa bakamama gibi belirtilere neden olur. Tedavisi için cildiye doktoruna başvurulur. Damar beni Hemanjiom Bebeklerde ciltteki damarların genişlemesine bağlı hemanjiom adı verilen kızarıklıklar meydana gelebilir. Hemanjiom bebeğin cildinin herhangi bir yerinde görülebilir. Kendi kendine zaman içinde kaybolabilirler. Bebek sivilcesi Birçok bebekte özellikle bebek 2. ve 3. haftalık olduktan sonra sivilce meydana gelebilir. Bebek sivilcesi de vücudunda kızarık görüntüye neden olur. Bir süre sonra kendiliğinden geçer. Bebeğin vücudunda ve yüzündeki kızarıklıkların diğer nedenleri Ateşli hastalık geçirme Mantar enfeksiyonu Mongol lekesi Kawasaki hastalığı Meningokoksemi Alerji Beşinci hastalık Toksik eritem Bebek vücudunda, yüzünde kızarıklık nasıl geçer? Bebeğinizin vücudunda meydana gelen kızarıklar için en kısa sürede bir cildiye doktoruna başvurmalısınız. Doktorunuz hastalığın teşhisine göre bebek cildine uygulanmak üzere antihistaminik, antialerjik veya hidrokortizon krem reçete edecektir. Bebeklerde Yüzde Kızarıklık Neden Olur, Nasıl Geçer? Doktor Cevaplıyor Tıklayınız
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Taşkesen, bebeklerde yüz bölgesinde, dudakta ve vücutta kızarıklık, ciltte kuruluk, kaşıntı, ishal ve kusma gibi belirtilere neden olan inek sütü alerjisinin kalp ve solunum problemlerine yol açarak hayatı tehdit edebilecek kadar ciddi boyutlara ulaşabildiğine dikkat çekti. İnek sütü alerjisinin sütle beslenen 2 yaş altı çocuklarda sık görüldüğüne dikkat çeken Taşkesen, “Dolayısıyla bu yaş aralığındaki çocuklarda görülebilecek belirtiler daha dikkatli incelenmelidir. İlk altı aylık dönemde daha çok kanlı mukuslu ishal, sık tekrarlayan ve geç düzelen pişikler, egzama, infantil kolik benzeri gaz sancıları, kusma ve reflü gibi belirtiler göstermektedir. Özellikle kanlı mukuslu ishal bu dönemde önemli bir işarettir. Bu belirtilerin gözlemlendiği bebeklerde inek sütü alerjisinden şüphelenmeli ve ona göre tetkikler yapılmalıdır” dedi. “Tetkik sonuçları detaylı incelenmeli” İnek sütü alerjisinden şüphelenilen bebeklerin gaita tetkiklerinde bazen amip kistleri veya gizli kan görüldüğü şeklinde rapor verilebileceğini anlatan Taşkesen, “Özellikle ilk altı aylık dönemde amip enfeksiyonu son derece nadir olduğu için bu tetkik sonuçları dikkatle değerlendirilmeli, amip-antijen tetkiki ile bu sonuçlar teyit edilmelidir” diye konuştu. “Anneye diyet önerilebilir” İnek sütü alerjisi tanısı için sadece tetkik sonuçlarına göre hareket edilmemesi gerektiğini vurgulayan Taşkesen, şunları kaydetti “Çünkü tetkik sonucu bazen yanıltıcı olabilir. Ancak bu durumlarda ortalama iki hafta kadar, bebek sadece anne sütü alıyorsa, anneye uygun diyet programı uygulandıktan sonra belirtilerde düzelme olup olmadığına ve süt ürünü verildikten sonra belirtilerin tekrarlayıp tekrarlanmadığına bakılmalıdır. Sadece anne sütü alan bebeklerde annenin süt ve süt ürünlerini tüketmemesi gerekir. Bebek, anne sütü ve beraberinde ek gıda/devam sütü alıyorsa hem anneye hem de bebeğe diyet uygulanmalıdır. Diyetin süresi hastaya göre değişmektedir. Ciddi alerjik sorunu olmayan bebeklerde bir yaşından sonra düzelme görülebilmektedir. Keçi sütü kullanımı, çapraz reaksiyon nedeniyle önerilmemektedir.” KAYNAK İHA
2 yaş bebeklerde vücutta kızarıklık