“Kim Allah’a kavuşma arzusu içinde olursa, Allah (azze ve celle) de -izzet, azamet ve kudsiyetine yakışır şekilde- ona kavuşmayı ister; her kim de Allah’a vuslat özlemi içinde bulunmazsa Cenab-ı Allah da onunla karşılaşmayı istemez.” (Buhari, rikâk, 41; Müslim, zikir, 14,16; Tirmizî, cenâiz, 67, zühd, 6; Ezan, en önemli İslami sembollerden biridir ve pek çok hayra vesile olmaktadır. Hem mana olarak hem de ses bakımından muazzam etkili bir dinsel çağrıdır. Ezan sesini duyar duymaz Müslüman olan pek çok kişinin varlığı bu büyük mucizeye en büyük kanıttır. Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir. Tirmizî, İlm, 14. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter. #Ramazan #Hadisi Şerif. Hayravesile olan, hayrı yapan gibidir ( Tirmizi, İlm, 14 ) Hadisi namaz 14 Nisan 2018 0 اَلدَّالُّ عَلىَ الْخَيْرِ كَفَاعِلِهِ “Kim bir hayra delâlet ederse, onun için hayrı işleyenin sevâbı kadar sevab vardır.” IZÂHI İslâm Dîni’nde hayır işlemek, insan kerâmet ve saâdetine vesile olan a‘mâl-i sâlihadandır. Bunun için Cenâb-ı Hak Kur’ân-ı Kerîm’-de müteaddit âyetlerle kullarını; ve Resûl-i Ekrem’i sayısız hadis-i şeriflerle ümmetini birr ve hayra teşvik etmiş ve birr ve BJur. Konu 38 Hadis 38 “Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.” Hakkında اَلدَّالُّ عَلىَ الْخَيْرِ كَفَاعِلِهِ “Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.” Tirmizî, İlm, 14 Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki مَّن يَشْفَعْ شَفَاعَةً حَسَنَةً يَكُن لَّهُ نَصِيبٌ مِّنْهَا وَمَن يَشْفَعْ شَفَاعَةً سَيِّئَةً يَكُن لَّهُ كِفْلٌ مِّنْهَا وَكَانَ اللّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ مُّقِيتًا “Kim güzel bir işte aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır. Kim de kötü bir işte aracılık ederse, ona da o kötülükten bir pay vardır. Allah her şeye gücü yetendir.” Nisa, 85 إِنَّ اللّهَ لاَ يَظْلِمُ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ وَإِن تَكُ حَسَنَةً يُضَاعِفْهَا وَيُؤْتِ مِن لَّدُنْهُ أَجْرًا عَظِيمًا “Allah, zerre kadar iyiliğin sevabını da kat kat artırır ve ayrıca büyük mükafat verir.” Nisa, 40 مَن جَاء بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ عَشْرُ أَمْثَالِهَا وَمَن جَاء بِالسَّيِّئَةِ فَلاَ يُجْزَى إِلاَّ مِثْلَهَا وَهُمْ لاَ يُظْلَمُونَ “Bir iyilik yapana on misli verilir; bir kötülük ise misli ile cezalandırılır; hiç kimseye haksızlık yapılmaz.” Enam, 160 Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bu konudaki başka hadisleri de şöyledir “Hayra delalet edene yol gösterene, o hayrı işleyen kadar sevap verilir.” Buhari “Hayra delalet eden onu yapan gibidir.” Ebu Ya’la “Kötülüğe delalet eden onu yapan gibidir.” Deylemi “Doğuda biri öldürülür de, batıda olan buna razı olursa, öldürme günahına ortak olur.” İmam Gazali “Dua edenle âmin diyen, Kur’an okuyanla dinleyen, hoca ile talebe sevapta ortaktır.” Deylemi İyilik yapana veya iyiliğe aracı olana sevap yazılır. Vesile olana da aynı yapan gibi sevap verilir. Bir kimse, yardım ettiği yerlere dikkat etmelidir. Neye yardım ediyor ve destekliyorsa o işe de ortak demektir. Eğer o iş, kötüyse bundan o kişiye de pay vardır. Nasıl ki iyiliğe vesile olan sevaba ortaksa, kötülüğe vesile olan da günaha aynı şekilde ortak olur. “Her iyilik bir hazinedir. Her hazinenin anahtarı vardır. İyiliği açan, kötülüğü kilitleyen bir anahtara sahip olana müjdeler olsun! Kötülüğü açan, iyiliği kilitleyen bir anahtarı olana da yazıklar olsun!” İbni Mace “İyi işe vesile olan, hayatında ve öldükten sonra da o işi yapanlar kadar sevap kazanır. Kötü işe ön ayak olana da, bu iş terk edilinceye kadar, bunun günahı yazılır.” Taberani O halde, günah olan işlere yardımcı olmak, o günaha ortak olmak demektir. İnsanlığın faydası için çalışanlara yardımcı olmak da, onların sevaplarına ortak olmak demektir. “İslâm’da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayrılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey noksanlaşmaz.” Müslim, Zekât 69; Nesâî, Zekât 64 Muhtaç insanlara yardım eli uzatmak, ailesine, akrabalarına, komşusuna, ülkesine ve Dünyasına destek olmak için çabalamak lazımdır. Hayırlı işler yapmalı veya bu işleri yapmak için faaliyet gösteren kişilere destek vermelidir. Hayır dernekleri, vakıflar açmalı veya bu derneklerde çalışmalıdır. Maddi ve manevi yardımlarda bulunmalıdır. Allah rızası için yapılan bu yardımların gerçek ve dürüst yerlere yapılmasına da dikkat edilmelidir. İnsani yardım kuruluşlarının yanında yer almalı, yeterli maddiyatı olmasa bile gerekli olduğunda ücretsiz ve gönüllü olarak bedenen çalışmalıdır. Hayırlı bir iş için teklif getirenlere elden geldiğince destek olmalıdır. Hiç bir şey yapacak durumu da yoksa onların muvaffakiyetleri için dua etmelidir. “Bir elin nesi var, iki elin sesi var.” demişler. Birlik olunursa inşaallah, daha büyük ve daha güzel işler yapılabilir. Birlik ve beraberlik içerisinde ve yalnızca Allah rızası için, hayır yollarına düşmeli ve hizmetten geri kalmamalıdır. Ya hayırlı yapmalı, ya da hayırlara vesile olmalıdır. Hayrı kimin başlattığının bir önemi yoktur. Elbette ki güzel olan, o hayrı el ele, hep beraber yapmaktır. Nefsin heva ve heveslerine kapılarak, liderlik derdine düşülmemelidir. Asıl liderin Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem olduğunu bilmelidir. Onun sallallahu aleyhi ve sellem açtığı bu İslâm yolunda, onun izinden gitmek ve tüm Müslümanlar olarak bir arada birlik ve beraberlik içerisinde kenetlenerek, hayırlı işlerin mimarları, ustaları, işçileri olmalıdır. Yalnızca Allah rızasının peşinde olanların hepsi, o işte elbette ki ortaktırlar. Ne kimseye bir fazla verilir, ne de kimseden bir eksiltilir. Herkes hakkını en küçük zerreye kadar alacaktır. Hatta kat kat fazlasıyla. Çünkü Allah, Kerim’dir ve Ğaniy’dir. O ne güzel bir dost ve ne güzel bir yardımcıdır. Sağlıcakla kalın. Resulullah ışığınız, Kur’an rehberiniz olsun. Görüntüleme Çünkü yine Peygamberimiz'in beyanı ile, "Hayra vesile olan, hayrı yapan kimse gibidir." Tirmizî, İlim, 14. … "Kim bir insanı doğru yola imana, hayır amellere çağırırsa bu kimse, bu doğru yola tabi olan kimsenin elde ettiği sevabın aynısını elde eder, tabi olan kimsenin sevabından da bir eksilme bir hayra delalet ederse onu işleyen gibi ecir alır?Delalet edene ecir verilmesi, hayır ve iyilik yapanın ecir ve sevabından da hiçbir şey eksiltmez. Hadisten Öğrendiklerimiz Hayra öncülük yapmak, hayrı işlemek gibi sevaptır. Hayra öncülük yapana verilen ecir ve sevap, hayır yapanın ecir ve sevabından hiçbir şey olan yapan gibidir ne demek?iyi veya kötü bir işe sebeb olan kişinin o işi yapan kişiden ayrılamayacağını vurgulayan söz. kasıt unsurunun belirleyici olduğu bir kişinin hidayetine vesile olmak?İslam ve İhsan on Twitter ""Bir kişinin hidayetine vesile olmak, güneşin doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır." Hadis / vesile olması ne demek?yapilan isin sebep olacagi islerin de hayirli seyler olmasi durumu. mesela bir referandumda hayır oylarına vesile olmak ne demek?islami jargonda bir kişinin hidayete ermesi için aracı olmak. bir şahsın bir kişiyi müslüman olmaya ikna etmesi vesile olmakla açıklanır. yani mücahit kardeşimiz bir kişiyi dine kazandırdığında "onu ben müslüman yaptım" oldunuz ne demek?tüm türkiye tarafından kendi anlamı dışında kullanımı yamultulan, esnetilen kelimelerden biridir. gerçek anlamı hayırlı, güzel ve iyi işlere neden, sebep olmaktır. "Hayra vesile olan hayrı yapan gibidir" ne demek? "Hayra vesile olan yapan gibidir." Tirmizî, İlm, 14. hadisi şerifini nasıl anlamalıyız? İyi veya kötü bir yol açmanın, vesile olmanın etkilerini anlatan kısa video çalışması... “İslâm’da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayırılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey noksanlaşmaz.” Müslim, Zekât 69. Ayrıca bk. Nesâî, Zekât 64 İSLAM’DA İYİ VEYA KÖTÜ ÇIĞIR AÇANLAR Ebû Amr Cerîr İbni Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi Birgün erken vakitlerde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ in huzurunda idik. O esnada, kaplan derisine benzeyen alaca çizgili elbise veya abalarını delerek başlarından geçirmiş ve kılıçlarını kuşanmış, tamamına yakını, belki de hepsi Mudar kabilesine mensup neredeyse çıplak vaziyette bir topluluk çıkageldi. Onları bu derece fakir görünce, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’ in yüzünün rengi değişti. Eve girdi ve sonra da çıkıp Bilâl’e ezan okumasını emretti; o da okudu. Bilâl kâmet getirdi ve Allah Resûlü namaz kıldırdı. Daha sonra Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir hutbe irad etti ve şöyle buyurdu “Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini var eden ve ikisinden pek çok kadın ve erkek meydana getiren Rabbinize hürmetsizlikten sakının. Allah şüphesiz hepinizi görüp gözetmektedir” [Nisâ sûresi 4, 1]. Sonra da Haşr suresinin sonundaki şu âyeti okudu “Ey iman edenler! Allah’dan korkun, herkes yarın için ne hazırladığına baksın” [Haşr sûresi 59, 18]. Sonra “Her bir fert, altınından, gümüşünden, elbisesinden, bir sa’ bile olsa buğdayından, hurmasından sadaka versin; hatta yarım hurma bile olsa sadaka versin” buyurdu. Bunun üzerine ensardan bir adam, ağırlığından dolayı neredeyse kaldırmaktan aciz kaldığı, hatta kaldıramadığı bir torba getirdi. Ahali birbiri peşine sökün edip sıraya girmişti. Sonunda yiyecek ve giyecekten iki yığın oluştuğunu gördüm. Baktım ki Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’ in yüzü gülüyor, sanki altın gibi parlıyordu. Sonra Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu “İslâm’da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayırılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey noksanlaşmaz.” Müslim, Zekât 69. Ayrıca bk. Nesâî, Zekât 64 İslam ve İhsan

kim bir hayra vesile olursa hadisi arapça