9hHL.
Download Free PDFDownload Free PDFDownload Free PDFPETROL FİYATLARINDAKİ DEĞİŞKENLİK VE MAKROEKONOMİK ETKİLERİ İSKANDİNAV ÜLKELERİ ÖRNEĞİ , 2019Şeyma BozkayaOkyay UcanŞeyma BozkayaThis PaperA short summary of this paper37 Full PDFs related to this paperDownloadPDF Pack
Günümüzde ham petrol kaynaklarının yeri ve miktarı yüksek teknolojik aletlerle bulunup ölçülmektedir. Bu kullanılan teknolojilere rağmen petrol ocaklarındaki petrol 20 miktarını belirlemek zor iştir. Bu yöntemlere başvurarak küresel petrol rezervinin toplamda 400-500 Giga Tonluk 1 GT=1000 milyar ton olması ön görülmektedir. Bu araştırmaya dayanarak dünya ham petrolünün %16’sını ABD, %15’ini geçmiş Sovyetler Birliği ülkeleri , %11’ini Kuzey Afrika ve Nijerya, %38’ini Basra Körfezi ülkeleri, %6’sını Venezuela, geri kalanının da 55 farklı ülkede var olduğu tahmin ediliyor Toril, 2008. ABD’de ham petrolünün en çok bulunduğu bölgeler Louisiana, Batı Texas, Oklahoma, Doğu Texas ve Kaliforniya’dır. ABD’nin 1967 yılında Alaska’nın Arktika Kuzey kutup dairesinin üstünde kalan bölge Okyanusu’nda belirlenen çok değerli petrol ocakları ve yatakları bulunmuştur. Küresel dev petrol yatak rezervi kuşkusuz Suudi Arabistan’ın Ghawar alanındadır. Bu alanın boyu 240 kilometre ve genişliği 16 kilometredir. Ghawar alanına yakın Suudi Arabistan ülkesinde bulunan dev petrol yataklarının varlığı ve sayısı bellidir. Basra Körfezi ham petrol kaynakları birbirine bağlılığı ile bilinir. Kuveyt’te ise toplam 73 milyar varil petrol rezervi bulunmaktadır. Marun, Aghe Jari, Saran ve Ehvaz alanları İran’ın en büyük petrol kaynakları adını taşımaktadır. Bu yataklar 100 yıllık bir çalışma geçmişine sahiptir. Irak’ın toplam petrol rezervi 34 milyar varil civarındadır. Kuzey Afrika ülkesi Libya’nın ham petrol rezervinin 21 milyar varil olduğu tahmin ediliyor. Kuzey Avrupa ülkeleri tarafından Kuzey Denizi’nde de petrol araştırılmaya ve çıkarılmaya başlanmıştır. Bu alanda 30 milyar varil petrolün var olduğu tahmin ediliyor. Küresel alanda ham petrol rezervlerinin bitişi için belirlenen zaman yeni bulunan yataklar sayesinde artış göstermektedir. Tespit edilen rezervlerin miktarının artışından çok bu rezervin nerede ve hangi ülkede olduğu önem taşır. İspatlanmış ham petrol rezervinin 2012 yıllında %0,9 yükselişle 1654 milyar varilden 1669 milyar varile yükselerek artış gösterdiği belirlendi. Bu rezervin %72,6’sının Petrol ihraç Eden Ülkeler Örgütü ülkelerinde1212 milyar varil, %14,3’ünün ise İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı 238,3 milyar varil ülkelerinde bulunması tetiklenmiştir Arcomendi, 2014. 21 Şekil 2. Dünya Petrol Rezervlerinin Karşılaştırması Kaynak Derleme İran petrol şirketinin 2014 yıllının istatiksel veri incelemelerinden alıntı Tanınmış British Petroleum BP şirketinin istatistiklerine göre ham petrol rezervlerinin %61’inin 2013 yılında Ortadoğu ülkelerinde yer aldığı tespit edilmiştir. OPEC ülkeleri dünya petrol üretiminin %30’unu karşılamaktadırlar. Bu istatistikler, Ortadoğu petrol rezervleri üzerindeki etkisini üretim bakımından göstermektedir. Bu da demektir ki üretilen ham petrol miktarının %70’inin, petrol rezervleri en az olan bölgelerde üretilmekte olması gelecekte bu alanların petrol rezervlerinin boşalmasına neden olacaktır. Dünyada ham petrol rezervlerinin dörtte üçü, OPEC alanlarında toplanmıştır. Dünya ham petrol rezervinin %5,6’lık bir oranı Kuzey Amerika’da bulunur ve dünyada üretilen petrol miktarının %16 oranına denk gelen bir pay taşıdığı bilinir. Petrol üretim baskısı altında en çok kalan yer ABD alanlarıdır. ABD’nin ham petrol ihtiyacının yaklaşık yarısını Kanada, Meksika ve Venezuela ülkeleri temin ederler. ABD dünya petrolünün yaklaşık %8’ni üretir ve sadece dünya petrol rezervlerinin %2,4’ünü kendi topraklarında bulundurur. Ham petrol rezervlerinden en düşük payı Avrupa Birliği almaktadır. Rezerv payı yüzde 0,5 olmasına rağmen üretilen petrol payı dünya üretiminin %2,7’sine tekabül eder. Bu konuda Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya’nın konumu verilerinde çok önem taşımaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti’nin küresel ham petrol rezervinden aldığı pay %1,2’den fazla değildir. Üretimdeki payı da %5’tir. Bu da Çin’de yükselen talebin önünde ham petrol yatakları üzerinde büyük bir baskı 22 uygulandığı anlamına gelmektedir. Rusya’nın rezervleri dünya petrol rezervlerinin % 6,3’üne tekabül etmektedir ve üretilen ham petrol miktarı dünya petrolünün karşısında %12,4’tür. Tüm bölgelerde göründüğü gibi rezervler üzerinde büyük bir üretim baskısı olduğu gözlemlenir. Yalnızca Orta Doğu ya da Basra körfezinde bu baskı fazlasıyla tersinedir. Petrol alanlarında aşırı düşüş ve artış rezervlerin kullanılmasına zarar vermektedir. Tüm bulunmuş ham Petrol rezervleriyle ilgili bilinen önemli bir konu, bu rezervlerin 50 yıl önce yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkması ve petrol üretiminin bu belirlenen rezervlere dayalı olmasıdır. Yeni ham petrol rezervleri araştırmasının devam etmesi ile ilgili yapılan tahminlere göre 2030 yılına kadar giden bir süreçte yeni incelemelerin sonuç vermesi bekleniyor. Ancak bu sonuçlar büyük oranda petrol rezervlerinin üstünde bir etki göstermeyecektir. En önemlisi petrol çıkarma ve arıtma yöntemlerinde, kullanılan teknolojilerde verimi arttırmak için değişim beklenir Keyvani, 2013. Dünya petrol rezervlerinin 1669 milyar varil olması, 2012 yılında tespit edilmiştir. Bunun karşısında dünya ham petrol üretimi yıllık 31 milyar varile denge gelmektedir. Eğer üretim bu seviyeyi aşmazsa, bulunan yeni rezervler de tahmin edilen konumda sabit kalırsa, yalnızca yaklaşık 40 yıllık hidrokarbon rezervleri varlığını sürdürebilir. Üretimdeki yükseliş bu belirlenen zamanı azaltacaktır. Bu konuda çok sayıda yöntemli senaryo üretilmiştir. Ancak yukarıda sözü edilen konu dünya çapında büyük yankı uyandırmıştır. Ülkeler petrole bağımlıkların azaltmak için yeni yollara ve ikame edilen enerji kaynaklara yönelmişlerdir. ABD küresel ham petrol masrafında %22,5’i yakalamaktadır. ABD’nin dünya ham petrol üretimindeki payının sadece % 8 olmasını göz önünde bulundursak, bu ülkenin şiddetle petrole bağlı olduğunu hissetmemiz mümkündür. Bu ortam Amerika Birleşik Devletleri’nin derin stratejisinin Orta doğu üzerindeki önemini ortaya çıkarmaktadır. Tespit edilmiş ham petrol rezervlerinin %61’ini elinde tutan bu bölge ABD için dünyada gücünü korumak amacıyla büyük ve önemli bir yer almaktadır. Bu durumda siyasi ve ordu güçleri ile her zaman bölgede hazır vaziyette ve tüm olaylarda müdahale etme gücüne sahiptir. Bu konuda Avrupa Birliği de gücü yettikçe bu bölgeyi elinde tutmaya çalışır. Avrupa Birliği’nin ham petrol rezervlerinin oldukça düşük durumda olması ve dünya ham petrol tüketiminin %18’ini 23 kullanması, Avrupa birliğinin ABD’den daha fazla Orta Doğu’ya bağlı olduğunu gözler önüne serer Shehriyari, 2013. Dünya ham petrol tüketiminde Rusya’nın payı %3,3’ü bulmaktadır. Ülke ayrı bir petrol üreten ülkeye bağımlı değildir ancak dünya petrol tüketiminde Çin’in tüketim payının % 9,6 olduğu dikkate alınırsa ve dünya rezervinin sadece %1,2’sinin kendi alanında mevcut olduğu da göz önüne alınırsa dış petrole ne kadar bağlı olduğu ortaya çıkacaktır. Bu ayrıntı ABD’nin, Çin Halk Cumhuriyeti ile olan rekabetinin ve mücadelesinin ne kadar gerekli olduğunu gösterir PPPCE, 2012. Bu veriler sadece araştırma yapan şirketlerin raporlarıdır. Ayrıca gizli tutulan yüksek miktarda petrol rezervleri de vardır. Örnek olarak İran ve Hazar bölgesinde bulunan ülkelerin iç bölgelerinde açıklanmayan petrol rezervleri görünmektedir PPPCE, 2012. Petrol Üretimi Bir bölgenin petrol rezervlerinden söz ederken onları o bölgenin petrol yataklarından ayrı tutmamız gerekir. Zira doğru bilinen petrol rezervleri “yerinde rezervi” ile fark taşımaktadır. Bu sözü geçen rezervlerin birçoğu üretim için uygun değildir. Bu bakımdan petrol yatağının keşfinden sonra teknik aletlerle araştırmalar yapılır ve havzanın yayılımı, bu yataktan çıkarılabilecek ve üretilebilmesi mümkün olan petrol miktarı tespit edilir. Elde edilebilecek ham petrol miktarına “üretilebilir rezerv” adı verilmektedir. Ham petrolün niteliği, yer altı tankının seviyesi, toprağın gözenekleri ve geçirgenlik özelliği, üretilen petrol oranını etkiler. Üretilebilecek petrolün miktarı belirlendikten sonra havzada yeterli miktarda petrol kuyusu açılmaya başlanır. Bu kuyulara “yayılma kuyusu” veya “üretim kuyusu” adı verilir. Petrol haznesinin basıncı iyi derecede olursa ham petrol fışkırarak dışarı çıkar. Eğer basınç düşük derecede ise, basıncı yeterli konuma getirmek için doğal gaz enjeksiyonu veya pompaları kullanımı yöntemiyle petrol çıkarılır. Ham petrol üretim miktarı, 2011 yılı ile 2012 yılı verilerini karşılaştırdığımızda %2,4 büyüme göstermiştir. 2011 yılında günlük 84,2 milyon varil olan dünya petrol üretimi, 2012 yılında günlük 86,2 milyon varile ulaşmıştır Keyvani, 2013. Dünya çapında siyasi krizler, düzen bozukluğu ve İran’a uygulanan ambargolar nedeniyle azalan üretime rağmen, dünya ham petrol üretiminde yükselen günlük 2 24 milyon varil artışını etkileyen durum, Irak, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Libya gibi OPEC ile ABD’deki üretim yükselişinden kaynaklanmıştır. 2012 yılında dünya ham petrol üretiminin yaklaşık % 40’ını OPEC üyesi ülkeler gerçekleştirmiştir Keyvani, 2013. Eğer üretilen ve tüketilen ham petrol arasında uyumlu bir denge kurulursa 2012 ve 2035 yılları arasında yıllık ortalama % 1,5 yükseliş ön görülmektedir. Yükselişin %70’inin OPEC ülkelerinden kaynaklanacağı beklenmektedir. Avrupa Birliği’nin petrol üretiminde bu yıllarda bir durağanlık beklenir. Orta Doğu, Hazar bölgesi, Afrika, Kuzey Amerika ve Asya-Pasifik alanlarındaki üretimin artması ve dünya üretimine ve kalkınmasına etkisinin daha fazla olacağı beklenir Keyvani, 2013. Küresel petrol üretim yükselişini ve yansımalarını izledikçe, anlaşılır göstergede üretim artışının günlük 17 milyon varile varmasını 2017 yılında açıklar. Bu miktarın % 74’ünü günlük 12,8 milyon varil “O-15” Oil-15 ülkeleri olarak adlanan grup üretecektir. Bu ülkelerin içinde yer alan Irak, Brezilya, Kazakistan, ABD ve Kanada’nın ise toplam günlük 9,4 milyon varil üretim artışları ile 2017 yılına kadar en fazla üretim artışının sağlanacağı ilk 5 ülke olacakları tahmin edilmektedir. Bu ilk 5 ülkeden sadece Irak ve Kazakistan’ın üretim artışını gizli toplu sözleşme ve yöntemlerle gerçekleştirecek olmaları ilgi çekmektedir. 2012 yılında Irak petrolü için yapılan bir kapsamlı araştırmaya dayanarak Irak’ın 2035’e kadar dünya petrol üretim yükselişinin % 45’ini karşılayacak olması Uluslararası Enerji Araştırma Merkezi tarafından onaylanmıştır. Rusya 2030’lardan başlayarak dünyanın ikinci petrol üreticisi ve satıcısı olarak ortaya çıkacaktır. Bir yandan da önümüzdeki 5 yıl içinde yapılan yeni projeler kapsamında ve bu projelerin üretim ağına girmesi incelendiğinde, hem yer üstünde hem de su içinde ki petrol projelerinin özellikle son derece derin deniz sularının içinde olanlar ortak bir payda üretim yükselişi yaşayacağını beyan etmektedir. Bu kapsamda, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün petrol üretiminin temel kaynağının, kendi toprakları üzerinde olduğu gözlenirken, OPEC’ten olmayan ülkelerdeki ham petrol üretim yükselişinin deniz havzalarında, özellikle de çok derin deniz havzalarında olduğu gözetilmektedir Al- Sada, 2012. 25 Şekil 2. 2. B Dünya Petrol Üretimi 1990 – 2013 Kaynak Derleme İran petrol şirketinin istatiksel veri incelemelerinden alıntı 1990-2013 Kaynak Derleme İran Petrol Şirketinin istatiksel veri incelemelerinden alıntı Çizelge *1000 VARİL YILIK DÜNYA HAM PETROL ÜRETİMİ YIL ÜRETİM YIL ÜRETİM YIL ÜRETİM YIL ÜRETİM 1990 1996 2002 2008 1991 1997 2003 2009 1902 1998 2004 2010 1903 1999 2005 2011 1994 2000 2006 2012 1995 2001 2007 2013 26 Dünya Petrol Tüketimi Petrol tüketimi 2011 yılı ile 2012 yılını karşılaştırdığımızda %0,9 oranında bir artış göstermiştir Keyvani, 2013. 2011 yılında toplam dünya tüketimi günlük 88,9 milyon varilken, 2012 yılında günlük 89,8 milyon varil olarak tüketilmiştir. Özellikle Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü OECD dışındaki ülkelerde talep yükselişi ortaya çıkarken, Çin Halk Cumhuriyeti %5 ve Japonya %6,3 oranındaki artışları ile dikkat çeken ülkeler arasındadır. Petrol tüketimi 2013 yılının sonunda günlük 90 milyon varile ulaşmıştır Keyvani, 2013. 2014 yılında OECD dışındaki ülkelerin petrol talebi, OECD ülkelerinin petrol tüketim talebi ulaşım sektöründe ana lokomotif olurken, atom enerjisiyle ve doğal gaz ile işletilebilecek teçhizler gibi korkular, gelişmiş ülkelerde ham petrol tüketme talebinin azalmasına ve enerji verimliğinin artmasına neden olmuştur. Küresel ham petrol talebinin 2035 yılında günlük 101 milyon varile çıkması “Dünya Enerji Görünümü 2013” WEO 2013, Uluslararası Enerji Ajansı tarafından yazılan raporda ön görülmektedir. Petrol tüketiminde yükselişin nedeni, petrokimya alt bölümlerinin ve özellikle ulaştırma konularının talepte etkili olmaları ile belirlenir. Asya ve Orta Doğu bölgeleri talep artışının en yaygın olduğu bölge olarak tanımlanır. Asya bölgesinde talep artışı karayollarının alt bölümünün tam üçte birini kapsamış olacaktır WEO, 2013. Şekil 2. 2. C Dünya Petrol Tüketimi 1990 – 2013 27 Çizelge Yıllık Dünya Ham Petrol Tüketimi 1990 - 2013 Kaynak Derleme İran Petrol Şirketinin istatiksel veri incelemelerinden alıntı *1000 VARİL
Diğer tüm ürünler gibi petrol fiyatları da arz-talep oranına göre belirlenir. Arz düşerse, talep arza eşit oluncaya kadar fiyatlar artar. Ancak, petrolün özelliği, kısa vadede talebin elastik olmadığı yükselen fiyatların talep üzerinde çok az etkisi olduğu. Nadir bir otomobil sahibi, artan benzin fiyatları nedeniyle otobüse binecek. Bu nedenle, petrol arzındaki hafif bir düşüş bile fiyatlarda keskin bir artışa yol açmaktadır Zotov, 2016123. Petrol fiyatlarındaki dalgalanma, hükümet ihracatının ana kaynağı olarak, petrol ihraç eden ülkelerdeki birçok krizin en önemli nedenlerinden biridir, aynı zamanda, petrol ithal eden ülkelerdeki üretim fonksiyonunda önemli bir girdi olarak dalgalanmaların ana nedenlerinden biridir. 1970'lerden bu yana, makroekonomistler petrol fiyatlarındaki değişiklikleri önemli bir dalgalanma kaynağı olarak görmüş, aynı zamanda birçok ekonomiyi aynı anda etkilemesi muhtemel bir küresel şok paradigması olarak görmüştür. Böyle bir algı, büyük ölçüde, 1970'lerin orta ve sonundaki çoğu sanayileşmiş ekonomiyi karakterize eden düşük büyüme, yüksek işsizlik ve yüksek enflasyonun nedeniyledir Mahboobeh, 2011627. Bugün, küresel enerji politikasındaki temel sorunun petrol fiyatlarının düzenlenmesi ile ilgilidir. Bu, herkesin etkisi ile bilinen ve son yıllarda çeşitli alanlarda aktif olarak tartışıldığı açık bir gerçektir. Geleneksel yaklaşımlara göre, dünya pazarında petrol fiyatlarının yükselmesi veya düşmesi, petrol üretiminin dinamikleri üzerinde yeterli etkiye sahip olan iki önemli faktörden ilkidir. Diğer bir faktör ise oldukça gelişmiş ülkelerde ekonomik kalkınmanın hızıdır. Bu iki faktör birbiriyle yakından bağlantılıdır ve doğrudan birbirine bağlıdır. Mahboobeh, 2011629. Gelişmiş ülkelerde yüksek ekonomik büyüme oranları, enerji kaynaklarına olan talebin artmasına ve daha yüksek petrol fiyatlarına neden olmuştur. Aynı zamanda, yükselen petrol fiyatlarının devam eden trendi, bu enerji türüne olan talebin azalmasına neden olmaktadır. 2014 yılı ortasından bu yana petrol fiyatlarındaki dalgalanmanın nedenleri, bir dereceye kadar, bu ekonomik meşruiyet sürecinde kendini göstermiştir. Böylece, petrol fiyatlarındaki en yüksek artış dinamikleri 2014 yılında zirveye ulaşmış ve bu da petrol üreten ülkelerde artan üretim sürecini hızlandırmıştır. Sonuç olarak, OPEC üyesi olmayan ülkelerin pahasına dünya genelinde petrol arzındaki artış, o yıl petrol fiyatlarında yüzde 50 düşüşe yol açtı Kutnyak, 201645. Ayrıca, Irak, Libya ve Brezilya'da geleneksel petrol üretiminde ve Kuzey Amerika'da geleneksel olmayan petrol üretiminde önemli bir artış, dünya pazarında büyük bir arzla sonuçlandı. Ayrıca, bu sürecin küresel ekonomik büyüme hızıyla dengesinin de petrol fiyatları üzerinde önemli bir etkisi olmuştur. ABD’nin 2008’de 2009’da Çin’de yaşanan ekonomik gerileme ve sonraki yıllarda Avrupa’da ortaya çıkan ekonomik gerileme bu petrol üreten bölgelere olan talebi azaltmıştır. Küresel ekonomik büyümedeki yavaşlama ve petrol talebindeki düşüş, 2014 yılında Libya'daki üretimdeki artışla güçlü bir şekilde hissedildi ve bu eğilim Suudi Arabistan ve OPEC'in pazar payını korumak için üretimi azaltmama kararıyla daha da güçlenmiştir Respublica-News, 2019. Son yıllarda, petrol ekonominin istikrarı büyük ölçüde buna bağlı olduğu için “dünya para birimi” statüsünü kazanmıştır. Petrolün fiyatı küresel ekonominin durumunun önemli bir göstergesi haline gelmektedir. Ancak tek bir "petrol fiyatı" bulunmadığını anlamanız gerekmektedir. Yağ çeşitleri kalite ve bileşim açısından büyük farklılıklar gösterir ve bu özellikler büyük ölçüde ham maddelerin menşe yerine bağlıdır. Yağ kalitesinin ana parametreleri yoğunluk ve kükürt içeriğidir. Uzmanlar hafif, orta ve ağır yağ derecelerini ayırt eder. Her çeşidin kendi adı vardır Kutnyak, 201648. Brent petrolünün 2020 yılında varil başına 67 ABD doları olacağı tahmin edilmektedir. Brent Blend, Londra Brent ve Brent petrolü olarak da bilinen Brent Ham Petrol, Kuzey'deki Brent petrol sahasında bulunan arama sahasından sonra adlandırılan bir ham petrol testidir. Deniz. Tatlı, hafif, ham bir yağdır ancak West Texas Intermediate'den biraz daha ağırdır. Bu bağlamda, tatlı, düşük bir kükürt içeriğine karşılık gelir ve ışık, diğer ham yağ karşılaştırma ölçütlerine kıyasla nispeten düşük bir yoğunluğa karşılık gelmektedir Statista, 2019. Şekil Ham petrol fiyatları Brent Ham 2014-2020 ABD doları Kaynak Statista, 2019 Şekil görüldüğü üzere dünya petrol pazarında en yüksek fiyat 2014 senesinde görülmüştür. Tahminlere göre 2019 senesinin sonun doğru bu fiyat dolar olacaktır. 2020 senesinde ortalama petrol fiyatının 67 dolar olacağı tahmin edilmektedir. 98,89 52,32 43,74 54,15 71,19 66,51 67 0 20 40 60 80 100 120 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 Brent tipi ham petrolün fiyatı 2018'de varil başına ortalama 71,19 ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Yıllık ortalama fiyatlar 2012'de rekor en yüksek, varil başına 111,63 ABD dolarıdır. 2020 yılına kadar, varil başına 62 ABD dolarına düşeceği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, Brent Petrol’ün varil başına ortalama ABD doları tutarındaki ortalama 2016 fiyatı ile karşılaştırıldığında, 2014 ve 2017 arasında gerçekleşen petrol sıkıntısından bu yana fiyat oldukça iyi bir şekilde toparlanmıştır Molchanov, 201665. Petrol olmadan, ne küresel ulaşım bağlantılarının ne de küresel ekonominin başarılı bir şekilde çalışması mümkün değildir. Petrol aynı zamanda araçlar için yakıt, elektrik enerjisi endüstrisi için hammaddeler, kimya endüstrisi için hammaddelerdir. Örneğin, karayolu taşımacılığı petrole% 98 bağlıdır. Petrol dünyada emilen enerjinin% 36'sını oluşturmaktadır ve tüm gezegenin elektriğinin% 9'unu üretir Zotov, 2016125. Ancak bilim hala durmuyor ve çeşitli alternatif enerji kaynakları ortaya çıkıyor. Modern koşullarda insanlık petrol ve diğer hidrokarbonları terk edemez. Bir enerji kaynağından diğerine herhangi bir geçiş yavaş ve pahalıdır. Sorun, farklı enerji kaynaklarının farklı amaçlar için kullanılmasıdır Nikiforova, 201641. Petrol, küresel ekonomiye kömür ile karşılaştırıldığında yeni fırsatlar ekledi. Böylece, petrolün bolluğu birçok araç türünün ortaya çıkmasına ve uçakların üretimine izin verdi. Diğer enerji kaynaklarına kıyasla, petrolün birçok avantajı vardır yüksek enerji yoğunluğu; kullanım kolaylığı; Yağın doğal hali sıvıdır, bu nedenle pompalanması kolaydır. Hammadde olarak başka birçok kullanımı olduğundan petrolü tamamen terk etmek mümkün değildir. Örneğin, herbisit ve pestisitlerin üretiminde, asfalt yolların yapımında, tıpta, kozmetikte, inşaat malzemelerinde ve diğer birçok alanda yağ kullanılır Kutnyak, 201647. Ancak bazı ülkelerin hidrokarbonları terk etmede önemli ilerleme kaydettiğine dikkat etmek gerekmektedir. Örneğin, Kosta Rika. 2014'ün başından beri bu ülkede sadece “yeşil” enerji kullanılmış, geleneksel yakıtları bırakmak için devlet çok sayıda hidroelektrik santrali, yel değirmeni ve güneş panelleri inşa etmiş ve benzin ve dizel yakıtı üretmek için biyokütle kullanmıştır Zotov, 2016128. Ancak, alternatif teknolojilerin gelişmesine rağmen, birçok ülke hala petrol, özellikle de fiyatlarına bağlı kalmaktadır. Bu nedenle, Suudi Arabistan, petrol üretimi ve ihracatı konusunda dünyada birinci sıradadır. Son 20 yılda, Suudi ekonomisi büyük ölçüde petrol ihracatına bağımlı olmuştur. Petrol ihracatından elde edilen bütçe gelirleri% 90'dır. Norveç, Batı Avrupa’nın en büyük petrol üreticisi - günde yaklaşık 4 milyon varil petrol üretmektedir. Neredeyse hepsi ihraç ediliyor. Petrol ihracatından elde edilen bütçe gelirleri% 50'dir. Venezüella, İran, Nijerya, Meksika, Kongo da ekonomilerinin petrol fiyatlarına yüksek düzeyde bağımlı olduğu bir ülkedir. BAE, OPEC üyesi olmasına rağmen, petrol fiyatlarına bağlı değildir. Ülkenin GSYH'sindeki petrol satışından elde edilen gelirler sadece% 29'ken 80- 90'lara yükselmiştir Kutnyak, 201650. Petrolün GSYH içindeki payındaki bu azalma, ekonominin yetkin çeşitlendirilmesiyle sağlanmıştır Nikiforova, 201646. Rusya oldukça petrole bağımlı bir ülkedir. 2015 yılında petrol ve gaz gelirlerinin payı% 43 olarak gerçekleşmiştir, bu yüzden birçok uzman Rusya'nın "petrol iğnesine oturduğunu" söylüyor ve bu bağımlılıktan en kısa zamanda kurtulması gerekiyor. Öncelikle bu sorun, işleme sanayilerinin gelişmesi için düşük petrol fiyatlarından alınan teşvikler ve ekonominin kaynak olmayan sektörün payındaki artışla çözülebilmektedir. İkincisi, ekonominin çeşitlenmesi nedeniyle. Ve üçüncüsü, Rus para biriminin uluslararası yerleşimler için daha evrensel bir araç haline gelmesine ve etki alanını genişletmesine yardımcı olacak ruble olarak yerleşim yapılacak olan Rus uluslararası emtia ve hammadde borsalarını oluşturarak Nikiforova, 201650. Ülke bütçesindeki petrol ve doğal gaz gelirlerinin azaltılması, rublenin petrol fiyatlarına bağımlılığı sorununu çözmede yardımcı olacaktır. Bağımlılığın özü, petrolün dolara satılmasıdır ve Rus bütçesi ruble olarak doldurulmalı ve uygulanmalıdır. Bu nedenle, petrol satışından gelen dolar miktarı azalmaktadırsa, bütçeyi “azaltmak” için, onlar için daha fazla ruble elde etmeniz gerekmektedir ve bu ancak devalüasyon ile yapılabilmektedir Zotov, 2016133. Dünyanın En Büyük Petrol Şirketleri ve Bulundukları Devletin
Dün 45,23 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 43,80 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varili, bugün saat itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,02 artışla 43,81 dolardan işlem gördü. Aynı dakikalarda Batı Teksas türü WTI ham petrolün varili 41,48 dolardan alıcı fiyatları, yeni tip koronavirüs Kovid-19 salgınına yönelik aşı çalışmalarında yaşanan olumlu gelişmelerin etkisiyle dün son 2 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Ancak dünya genelinde artan Kovid-19 vakaları ve özellikle Avrupa'daki büyük ekonomilerde salgınla mücadele kapsamında alınan tedbirler piyasalarda "kısa vadede petrol talebinin zayıf kalmaya devam edeceği" algısını güçlendirerek fiyatları baskılamaya devam Hopkins Üniversitesi verilerine göre, dünya genelinde Kovid-19 vaka sayısı 52,1 milyonu aşarken, dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD'de vaka sayısı 10,4 milyonu yandan, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü OPEC ve bazı OPEC dışı üretici ülkelerden oluşan OPEC grubunun 2017'den beri uyguladığı üretim kesintisi anlaşmasına ilişkin piyasalarda oluşan olumlu beklenti de fiyatların yukarı yönlü seyrini Enerji Bakanı Abdulmecid Attar dün yaptığı açıklamada, OPEC grubunun, yıl sonunda dolacak günlük 7,7 milyon varillik mevcut üretim kesintisi anlaşmasının süresini uzatabileceğini veya piyasa koşullarının gerektirmesi halinde kesinti miktarını artırabileceğini Arabistan Enerji Bakanı Abdülaziz bin Selman da pazartesi günü yaptığı açıklamada, küresel petrol piyasasının ileriye dönük istikrarını korumak için taraf ülkelerin mevcut anlaşmayı sürdürmeye ve gerekirse "ince bir ayar" yapmaya hazır olduğunu ayrıca, dün yayınlanan aylık petrol piyasası raporunda Kovid-19 vakalarındaki artışa işaret ederek, gelecek yıla ilişkin petrol talebi tahminini bir önceki aya göre 300 bin varil tahminine göre, küresel petrol talebi 2021'de bu yıla göre 6 milyon 250 bin varil artarak günlük yaklaşık 96 milyon 260 bin varile petrol piyasasında bugün, Uluslararası Enerji Ajansının ekim ayı petrol piyasası raporu ve ABD Enerji Enformasyon İdaresinin resmi petrol stok verileri takip petrolde teknik olarak 43,97 ile 44,22 dolar aralığının direnç, 43,72 ile 43,47 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.
uluslararası petrol piyasasının ekonomik analizi